07 Mayıs 2007

Fırında Köfteli Bürüksel Lahanası...


Sevgili dostlar;
Mevsimi geçti geçecek olan bir sebzemiz var bildiğiniz üzere...
Brüksel lahanası...
Pek rağbet görmese de, rağbet görmüş bir şeklini paylaşmak istedim...
Buyurunuz efendim;

Malzemeler:

1 kg. brüksel lahanası
500 g. kıyma
2 soğan
2 dilim bayat ekmek içi ( galeta unu da olur)
250 gr. kiraz domates(biz normal domates kullandık)
1 çorba kaşığı domates salçası
1 su bardağı su
2 çorba kaşığı sıvıyağ
tuz, kimyon, yenibahar, karabiber

Hazırlanışı:

Brüksel lahanalarının dış kabuklarını çıkarıp yıkayın. Soğanları rendeleyin. Kiraz domatesleri dörde bölün. Ekmek içini hafif ıslatıp ufalayın. Kıymayı bir kaba alıp soğan, ekmek içi ve baharatları ilave edip karıştırın. Hazırladığınız köfte harçından brüksel lahanalarının büyüklüğüde parçalar alıp misket köfteler hazırlayın. Bir fırın kabına lahana ve köfteleri değişimli olarak dizin. Kiraz domatesleri ilave edin. Salçayı su ile karıştırıp yemeğin üzerine dökün. Sıvıyağ ve tuz ilave edip kabın üzerini aliminyum folyo ile kapatın. Önceden ısınmış 180 derece fırında 30 dk. pişirin
NOT: Lahanalar önceden 5 dk. kadar haşlanırsa ve haşlama suyu salça ilave edilip yemeğe eklenirse daha iyi sonuç alınıyor). Folyoyu çıkarıp 10-15 dk. daha pişirin.

Afiyet olsun;))

Yemeği bahane edip küçük bir hikayeyi esgeçmek olmaz diye düşündüm;
Gelin şimdi birazda ruhlarımız doysun, doysun ki; hayatta daha faziletli ve erdemli duruş sergileyebilelim;

TEBESSÜM;
Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi.
Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı yolladı.
Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki; her öğlen yemek yediği lokantada ki kıza yüklü bir bahşiş bıraktı.
Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.
Adam öyle minettar oldu ki... iki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını doyurduktan sonra, bir apartaman bodrumunda ki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreşen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi.
Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartaman halkı...
Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar.
Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan tebessümün sonucuydu;)))

Tebessüm dolu günler dileğiyle...