Yedigöller; seyrengah tepesi...
Tanrım, bana bir oğul ver ki,
zayıf olduğu anı bilecek kadar güçlü,
korktuğu zaman kendini bulabilecek denli cesur,
şerefli bir yenilgide gururlu ve eğilmeyen,
fakat zaferde yumuşak ve alçakgönüllü olsun.
Bana bir oğul ver ki, istekleri yaptıklarının yerini almasınve bilginin temel taşının kendini tanımak olduğunu kavrasın.
Onu kolaylık ve rahat yolundan değil,
güçlükler ve savaşımlar yolundan gönder ki,
fırtınada ayakta durmayı öğrensin.
Bunu başaramayanlara da şevkatli davransın.
Kalbi temiz bir oğul ver, amacı yüksek olsun.
Başkalarını yönetmeden önce kendini yönetebilsin.
Gülmeyi bilsin ama ağlamayı da hiçbir zaman unutmasın.
Geleceğe yönelebilsin ama geçmişi unutmasın.
Bu nitelikleri bulduktan sonra da,
yaşamın espirilerine karşı o denli yeterli duygusu olsun ki; ciddi olmakla birlikte kendisini fazla ciddiye almasın.
O na alçakgönüllülük ver ki, her zaman büyüklüğün sadeliğini,
açık fikirliliğin bilgeliğini, gerçek gücün değerini anlasın.
O zaman ben, babası, "Boşuna yaşamamışım"
diye fısıldamaya devam edebilirim.