17 Şubat 2009

GÖNÜL SIZILARIMDAN...



Çiçeklerde sürgün gözlerim beyhude dolaşırken akşamlarda; gam-kasavet lâl olmuş Tuti-yi mucizelerde...

Sensizliğin maskaralığı sarmışken ruhumu, hasta yataklarda arar oldum benliğimi...

Hasret akşamları kurşunlarken beynimi; dar gelir oldu gönül köşkleri nefessiz kaldım...

Bilir misin nasıl feryat eder bülbüller seher vaktinde? güledir âh-u zâr-ı; dilşâd gönüllerden akan bal misali kekremsi bir o kadarda iz bırakır suretlerde ve dimağlarda amansız vede umarsız...

Sana gelmek, gelip kapında ölmek!
Sana gelirken; gümüş kutularda sakladığım benliğimle, hamasetimle, acizliğimle gelmek...

Gelmek; gelirken gelmeyi düşünmek, ölürken ölmeyi düşünmek, severken sevmeyi düşünmek, yanarken yanmayı düşünmek zil-zurna sarhoş olmak ulviliğinde...

Hayranlığım; mevcudattaki serzenişlerle büyülenirken, sanadır arz-u halim, sanadır büyürken küçülmem, sanadır ecirde fecri görmem...

Görmez olmuşken gözler, duymaz olmuşken özler, söylemez olmuşken femler; hangi yüzler sürsün gül kokuna tenini...

Yakışır mı; yakışmaz tavırlardan beslenen ruhlar misüllü boz bulanık gelmek; gelmek edebinde; edepsizliği giyinmek...

âlem-i şümûl göreneklerde; suya hasret gönüllerde hasreti perçinlemek; yakamozlarda sahte gülüşleri gözlemlemek!

Yakışır mı Ademoğlu!
Toprak ananın evladı!
Hiçler aleminden terfi etmiş aklı selim olması beklenen yaratık!
Gelde şu vaziyetinle sen yakıştır!
Yakışıksıza ne yakışır?
SEN yakışır BEN yakışır...

Gönlümün çimenleri ezilmişken, çiçekleri bir bir koparılmışken, hasret ayyuka çıkmışken sinelerde; sana gelmek, gelip kapında ölmek ne ulvi ERDEM!

Kalender gönüllerin hatırına, yetim başları okşayan eller hatırına, dövene elsiz; sövene dilsiz bedenler hatırına, BEN'likten vazgeçip BİZ olanlar hatırına, âlem-i Cihanda senkronize senfoni olmuş mevcudatın hatırına; katıver bizleri de BİZ lik hamuruna, yoğrulsun usta ellerde hayat bulsun gönüllerde...

O bereketli, şifalı hamurlarla beslensin alem, beslensin de; beslesin tüm yaralı ruhları tıpkı annelerin merhametli göğüslerinden fışkıran ab-ı hayat iksirleri gibi...İksirciye ilham kaynağı olsun emi!

Sensiz saadeti tatmayan ruhlar; tatmış olsun erdem şarabını...

Şükran altun battal.

Muhabbetle CAN lar...