24 Temmuz 2007

Ve İnsan2!


Ben inanıyorum ki; Bu beklenen insan; Bizim bağrımızdan çıkacak ve tüm insanlığa "İnsan" nasıl olunurmuş gösterecek!
Mamafih; bizler aziz bir geçmişin, revnektar bir kültürün ve özel bir dinin mümessilleriyiz...
Elbette bu laf-ı güzafla olmayacak...
Akmayan suyun kokuşması nasıl kuvvetle muhtemel ise; akan suyun berrak ve duru olmamasıda muhal değil elbet!
Bu nedenle; Harekette bereket vardır düsturuyla derhal ve hiç zaman kaybetmeden işe koyulmalı ve azim, istikrar, kararlılıkla hedefe ulaşmak için elden ne geliyorsa yapılmalı...
Hemde dış mihraklara rağmen...
Bu nasıl olacak, nereden başlanacak deyip yeise,ümitsizliğe düşmemeliyiz...
Hepimizin bildiği gibi iş önce toplumun temel taşı dediğimiz aileden başlar...
Aileler milletleri, milletler ise devlet kavramını oluşturur...
Bu yüzden denilebilir ki; Tohum ailede ekilir; millet ve devlette boy verir, iş ki; tohum çürük olmasın!
Anne ve babalar mahir birer işçi gibi Dünya'ya getirdikleri o nadide cevherleri tıpkı cevherfüruşanlar gibi işlemeli ve topluma salık vermelidirler...
Mahir ellerde işlenen, şekillenen insan hiçbir fırtına ve hortuma düçar olmayacaktır...
Ne yazık ki; günümüzde yapılan en büyük hata; evlatlarımız, yarınlarımız çocuklarımızın maddi, bedeni, cismani arzularının en yüksek boyutlarda karşılanması lakin aynı ihtimamı ruhsal doyumlarının karşılanmasında nakıs bırakılması...
Keza; Ruh'u olgunlaşmamış aksine bedeni bir hayli gelişmiş insanların insanlığa verebilecek hiçbirşeyleri yoktur!
Ruh ve beden muvazenesi diyorum ve sözlerimi gönül nağmelerimle bitirmek istiyorum...
Gözüm baharda;
Dilim, dilbeste dilzadelerde,
Kulağım daim hoş sedalarda,
Arzularım el değmedik ufuklarda,
Umudum yüce dağlar kadar,
Gönlüm hep güzelliklere akmaya meyyal...
Muhabbetle efendim;))