06 Ekim 2008

Mutlu bir bayramın ardından...



Sevdiklerle kutlanan tatlı telaşlı bir bayramı daha nihayetlendirdik...

Siz sevgili muhabbet gönüllüsü dostlarımın geçmiş lakin tadı damağımızda kalmış bayramlarını en yüce duygularla tebrik eder daha nice latif bayramları sevdiklerinizle geçirmenizi temenni ederim iş ki mutluluk acıyla, savaşla, açlıkla, felaketle gölgelenmesin...

Yine ocaklara ateş düştü, yine ciğerlerimiz dağlandı ve yine sabi-sübyanlar öksüz hanımların boynu bükük kaldı...

Söylenecek çok kelam var lakin ciğer yanık, dimağ duruk!

Bu bakımdan sözü söz ustasına bıraktım buyurunuz efendim...


Cehennemde olsa gelen,gögsümüzde söndürürüz

Bu yol ki hak yoludur dönmek bilmez yürürüz

Düşermi tek taşı sandın harimi namusun

Meğerki harbe giden son nefer şehid olsun.

şu karsımızda mahser kudursa çıldırsa

Denizler ordu! bulutlar donanma yağdırsa.

Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar

Taşıpda kaplasa afakı bir kızıl sarsa,

Degilmi cephemizin sinesinde iman bir

Sevinme bir ,aci bir ,gaye aynı vicdan bir;

Degilmi ortada bir sine çarpıyor yılmaz

Cihan yıkılsa "emin ol bu cephe sarsılmaz"!


“zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevmem,
gelenin keyfi için, geçmişe kalkıp sövemem
biri ecdadıma saldırdı mı... hatta boğarım boğamazsın ki..
hiç olmazsa yanımdan kovarım
üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam
hele hak namına haksızlığa ÖLSEM tapamam”

Mehmet Akif ERSOY