10 Haziran 2009

Kus Nârını Rahatla...



Artık gece olmuştu...

Sisli bulutların ardında düğümlenmiş yüreğiyle geceye nâr'ını haykırıyordu...

Gaflet perdeleri aralansın istiyordu günbegün sanki içinde ki sızı onu harekete geçiren çiğ tanelerinin içindeki masumiyeti perçinliyordu gönlünde...

Yağmur sert gelmişti bu sefer; hırçın, yalın bir o kadar da had bildiren cinsten...

Yağmur taneleri vurdukça cama içindeki gönül bağlaması döküyordu terennümlerini bir bir tıpkı sıtma tutmuş bir ağacın meyvelerini dökmesi gibi; gamlarını, demlerini fem'inden...

Hani demiş ya şair; fem'inin rengi aksetmiş tenine yeni açmış güle benzer diye işte o misal bu fem rengi içbükeylerin dışa vurumundan mütevellit ateş toplarının ten'e bırakmış olduğu derin izler olsa gerek... Saplantılar, sitayişler, takıntılar... ne varsa dökülmeliydi bugün akıp gitmeliydi özünden yağmur eşliğinde...Ve öylede oldu; yağmur aktı, aktıkça rahatladı öz, döndü göze ve baktı Alem'e rikkatle ve de dikkatle..

O sanmalardan zannlar doğdu, zannlar hareket... iz düşümleri yol oldu ruhuna aktı nehirlere, nehirler taştı döküldü ırmaklara... aktıkca ferahlıyor su misali serin su misali derin... Derinlerde bulmuştu kendini, özünü, benliğini... O'da bilirdi ki tene temizlik nasıl su ile yapılıyorsa içe temizlikte aynı mantıkta olmalıydı ve öyle de yaptı...İçsel yolculuğu bittikten sonra yıkadı özünü gözyaşlarıyla tıpkı yağmur gibi tıpkı sel gibi tıpkı okyanuslar gibi yaşları aktı aktı aktı...

Bu akmalar, bakmaları getirdi ardından... Baktıkça öze aktı göze yaşlar en derunundan kifayetle ve de sitayişle... Artık daha iyi hissediyordu kendini; kendini kendiyle oracıkta bıraktı ve aktı gözleri uykunun ölüm sessizliğine... Bir dahaki iç temizliğine dek ferah ve de refah saçarak etrafa...

ŞÜKRAN BATTAL

Muhabbetle dostlar...

Dipnot; yazılarıma ara vermiş olmamdan dolayı sitem dolu sölzer almış bulunmaktan ötürü sizler için yine yeniden paylaştım terennümlerimi;) umarım memnun kalmışsınızdır zira bendeniz mahcup eden yakın alakanızdan ziyadesiyle memnunum;)

Çilek rüyalarına devam...



Kedi dilli yaş pasta;

Uy ben senin diline kurban olayım kedicik diliymiş ne güzel bir benzetme hatta teşbih-i beliğ...;)))

Hemen malzemlere geçelim;

*1 paket kedicik dili bisküvisi
*1 lt. süt
*1 su bardağı un
* 1 paket vanilya
*1 adet yumurta
*1 su bardağı şeker

Hazırlanışı;

Öncelikle kedicik dillerimiz şekerli süt ile ıslatılır ve itinayla borcama menemen testisi kılığında dizilir, akabinden derin bir tencerede süt, şeker ve un üçlüsü kıvam alıncaya kadar pişirilir son olarak vanilyamız da koyup ocaktan alınır ve 1 adet yumurta kırılıp hızla çırpılır ki yumurta pütürleşmeden sıcaklıkla ve çeviklike muhallebimizde erisin gitsin, parlaklık ve şıklık versin;)

Ki öyle de oldu sonuç mükemmel sevgiyle tavsiye olunur;)

Evet nerede kalmıştık? pişen pudingimizden önce temizlenmiş çileklerimizi ortadan ikiye kesip kedi dillerimizin üstüne dizelim ( ben çilkeleri biraz pudra şekeri ile tatlandırdım) ve hazırlamış olduğumuz pudingimizide üzerine döktük mü işlem tamamdır;)

Afiyet olsuuun.




Yine çilek, hep çilek...

Şimdi ki çilekli tarifimiz kekli güzellik;)

kek malzemeleri;

*3 adet yumurta
*1 su bardağı şeker
*1,5-2 su bardağı kadar un
*1 avuç çekilmiş ceviz
*1 avuç çekilmiş badem
*1 avuç kuru üzüm
*Yarım su bardağı eritilmiş tereyağı
*1 kahve kaşığı tarçın
*1 adet kabartam tozu
*1 adet vanilya
*1 çimdik tuz

Çikolata sos tarifi;

*2 çorba kaşışı kakao
*4 kahve kaşığı nişasta
*3 yemek kaşığı toz şeker
*fındık kadar tereyağı (parlaklık için)
*2 su bardağı süt
*Arzu edilirse hazır çikolata sos ilede gayet güzel oluyor denenmiştir;))

Hazırlanışı;

Yine söylüyorum hep söyliyeceğim oda ısındaki malzemelerimiz sırasıyla; önce yumurta ve şekerler iyice çırpılacak akabinde yağımız, unumuz(kabartma tozlu) ve kuru yemişlerimiz koyulacak, çırpılacak ve 180 dercelik fırınımıza yollanılacak...

Kekimiz piştiğinde ılık iken sosumuz dökülecek ve çilek, muz gibi yakışan meyveler ile süslenicek ki tadından yenmesinde bize kelsın değil mi ama;)

Hadi canlar afiyet ola!