23 Aralık 2012

Harnuplu, cevizli, kakaolu volkan patlaması...;)


Pazar kahvaltılarına süpriz...;) ♥

Ev perisi keyifli günler diler...;)

Harnuplu, cevizli, kakaolu volkan patlaması...;)

Ev perisi yeni keşfini ifteharla sunar...;)♥

Harnupun eşsiz faydasından, farklı bir şekilde faydalanmak istiyorsanız şayet deneyin derim...;)

Malzemeler:
*1 su bardağı süt
*1 su bardağı şeker
*2 adet yumurta
*3 yemek kaşığı kakao
*3 yemek kaşığı harnup(keçiboynuzu tozu)(aktarlardan bulabilirsiniz...;)
*Yarım su bardağı sıvı yağ
*yarım su bardağı yumuşak tere yağı
*1 su bardağı çekilmiş ceviz
*1 paket vanilya
*1 paket kabartma tozu...;)
*2 su bardağı un


Hazırlanışı: oda ısısında ki yumurta ve şekerimiz bir güzel çırpılır akabinde süt ve yağ karışımları... tekrar çırpılır sonra sırasıyla kakao, harnup tozu ilave edilir ve çırpılır son olarakta ustamızdan un ölçümüz (2 su bardağı demiştik siz kıvama göre ayarlayın zira unun markasına göre yoğunluk değişiklik arz etmekte) kabartama tozu ve vanilyamızla buluşturulup yağlanmış ve unlanmış kalıbımıza dökelim... fırınımızı 180 dereceye ayarlayıp yaklaşık 40 dakika pişirelim...
Pişen kekimizi kalıptan servis tabağına alıp üzerine hazır çikolata sos (dr Qtkerin) hazırlayıp ikisi de ılıkken dökelim ve dolaba kaldıralım bir gün sonra yemenizi öneriyorum.... Neden???- lezzet tavan yapsın diye...;)

KEÇİBOYNUZU (HARNUP)

Faydaları:

1. Kalsiyum bakımından çok zengindir (sütün 3 katı)

2. İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir

3. Balgam söktürür,göğsü yumuşatır,bronşları açar, sigara tiryakileri için faydalıdır ve nefes darlığına oldukça etkilidir.(Alerjik nefes darlığı çekenlere ısrarla keçiboynuzu pekmezi tavsiye edilir.)

4. Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıklarına ve gastrite etkilidir. Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide şişkinliğini giderir Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak parazitlerini temizler. Mideye kuvvet verir.

5. Yüksek mineral ve vitamin içeriği ile de diş ve diş etleri üzerinde çok olumlu etkileri vardır.

6. Yüksek doğal şekerler , zengin mineraller (özellikle çinko) ve vitaminler (A , B , B2, B3, D) içeriği dolayısıyla doğal güç ve besin kaynağıdır.

7. Yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon, karaciğer ve akciğer üzerine çok yararlı etkileri bulunmaktadır. Kanın zehirli maddelerini temizler.

8. İnsanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir.

9. Kalbe faydalıdır, kalp çarpıntısını önler

10. İnsan vücuduna giren radyasyonu dışarı atar.

11. Dogal bir dopingdir

Afiyet olsun ♥

Muhabbetle...:)

11 Aralık 2012

Tavuklu, mantarlı pide...;)♥


Eylüldü, ekimdi derken kışımız geldi erken...;)
Soğuk hırçın yüzünü gösterirken inceden, tabiat derun bir iç çekilişe dalmışken, insanoğlu her daim devinim içinde şahlanmalı ve şahlandırmalı diye düşünenlerdenim vesselam...

Umut vermeli, dua etmeli ve harekete geçmeli... zamanın vurdumduymazlığına inat her daim serenat...

Bendeniz de şahlanıp budaklananlardan olduğum için zaman zaman ihmale uğrayan bloğum mahsun kalabiliyor sevgili dostlar...

Meseleler uzun, hayat hızlı...

Vakit kaybetmeden geçelim tarifimize...

Evde sıcacık bir lezzet...

Ev usulü pide...♥

MALZEMELER:

*Yarım paket yaş maya(fermentesi daha hızlı olduğu için yaş maya kullandım sizler 1 çorba kaşığı kuru mayada kullanabilirsiniz)
*3-4 su bardağı kadar un(markaya göre yoğunluk değişir, yoğururken yumuşak kıvamı dikkate alarak un ilavesinde bulunabilirsiniz)
*1,5-2 su bardağı kadar ılık su
*1 tatlı kaşığı tuz
*1 yemek kaşığı kadar z.yağı
*1 çay kaşığı sirke

İç harcımızın malzemeleri:

* 250 gr.Mantar
*300 gr.Tavuk göğsü
* 1 adet kuru soğan
*2 adet domates rendesi(isteğe bağlı)
*2-3 adet sivri biber(isteğe bağlı)
*Sıvı yağ ve tereyağ karışımı(1 çay bardağı kadar)
*Tuz, karabiber
*Arzuya göre bir miktar toz kekik yahut biberiye (en son aşamada, indirmeye yakın)
*Arzuya göre kaşar rendesi

HAZIRLANIŞI:

1.AŞAMA Unumuzu derince bir kaba alıp ortasını açıyoruz bir miktar ılık suyumuzu koyup yaş mayamızı eritiyoruz akabinde sirkemizi de koyup unumuzu tuzla karıştırıp sıvı karışıma yedirip yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Elde ettiğimiz hamurumuzu 20 dakika kadar ılık bir ortamda mayalıyoruz...

2.AŞAMA:
İç harcımızın hazırlanışı: Soğanlarımızı ve biberlerimizi yağımızda soteliyoruz akabinde küp küp doğranmış tavuk etlerimizi atıp pişiriyoruz rengi döndükten sonra mantarlar ve rende domatesimiz ilave edilir, bir küp kesme şeker, 1-2 diş ezilmiş sarımsak, tuz, karabiberle işlem tamamlanıp pişmeye, piştikten sonra soğumaya bırakılır.

Diğer taraftan dinlenen hamur tekrar yoğrulur ve minik parçalar koparıp merdane yardımıyla açılır, içine harcımızdan koyulur, kenarları kapatılıp pide formu verilir ve önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında 20-25 dakika pişirilir. Arzuya köre rende kaşar fırından çıkartmadan 5-10 dakika önce üzerine ilave edilir veeeee sıcak ikram önerisiyle, fırından çıktıktan sonra hamur kısımlarına tereyağı sürerek, susam ve çörekotu serpiştirerek sunuma hazır hale getirilir...

Afiyet olsun...♥♥♥

Muhabbetle...;)




08 Kasım 2012

Cappy Karadut...;)♥


Vücut direncimizin düştüğü şu günlerde ilaç gibi bir içecek Cappy Karadut...;)♥
Sevgiyle tavsiye olunur...
muhabbetle...♥♥♥

30 Ekim 2012

Granül kahveli cup...;)♥


Offff Bloğum... yine mi ihmaller desin? kıyamam ben sana... Ama sende takdir edersin ki; bir 1. sınıfa giden bir çocuk, iki 8. sınıfa giden bir çocuk ve ev hayatı aldı götürdü beni benden...(bahanelerim de hazır gördüğünüz üzere)

Kendimi affettireceğimi düşündüğüm lezzet kupasıyla döndüm huzurlarınıza...;)

Denemeden karar vermeyin dostlar...

Kahve severlere alternatif bir lezzet ve göze hitaben mükemmel bir sunum...

Malzemeler:*1 lt. süt
*1 su bardağı un
*1 su bardağı şeker
*1 küçük paket kakao
*1 yemek kaşığı tereyağı
*1 adet yumurta sarısı( sevmiyorsanız şayet koymayabilirsiniz)

2. aşama için:*1 paket krem şanti(1 bardak soğuk süt ile çırp ve dolaba kaldır)
*1,5 tatlı kaşığı granül kahve

Hazırlanışı: Öncelikle sütümüzü derince bir tencereye alıyoruz akabinde unumuzu kakaomuzu ilave edip topaklanmaya mahal vermeden, el blendırı ile karıştırıyoruz, kaynama noktasına gelmeden önce şekerimizi de ilave edip blöp blöp sesini duyana kadar ateşte pişiriyoruz.:)♥

Pişen ve ocaktan almış olduğumuz pudingimize tereyağımızı ve yumurta sarımızı ilave edip mikserle hızla çırpıyoruz ki yumurtamız pişmeden homojen olsun...;)♥

Hazır olan pudingimizden, bir kısmını; zevkimize göre hazırlamış olduğumuz cupların diplerine paylaştırıyoruz(tam 6 adet)

Geri kalan pudingimize 1,5 tatlı kaşığı granül kahvemizi, henüz pudingimiz soğumadan ilave ediyoruz kİ granül kahvemiz sıcak pudingimizin içinde eriyebilsin...;)

Bu aşamada dolaba kaldırmış olduğumuz krem şantimizi de kalan kahveli pudingimize ilave edip mikserle karıştırıp cuplara paylaştırmış olduğumuz kakaolu pudinglerimizin üzerine ilave ediyoruz...ki; iki renkli ve iki tat ihtiva eden lezzetimiz sunuma hazır hale gelsin...;)

Üzerini; ister çikolata parçalarıyla isterseniz ceviz, fındık kırıntılarıyla süsleyip sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz...

Afiyet olsun...♥

muhabbetle...♥♥♥




18 Eylül 2012

Unlu, yağlı çıtır börek...;)


Bayramdı, okul telaşıydı, evi hale yola sokmaydı derken sanırım seni ziyadesiyle ihmal ettim sevgili bloğum....:(

Ama olsun zararın neresinden dönülürse kardır düsturuyla sizler için lezzetli bir o kadar da pratik bir börek tarifi hazırladım vesselam...;)

Geçen hafta acil misafir ağırlamam gerekti ve kızımında hasta olduğu bir gündü... Sevgili gönül arkadaşım (eyvah ne pişirsem?)bana hemen pratik bir menü oluşturdu... işte o menüden unlu, yağlı çıtır lezzet...

Buyurun efendim...

Malzemeler:
iç malzemeler:*yarım kg. yağsız kıyma
*1 adet orta boy soğan
*1 adet orta boy patates
*tuz
*karabiber
*arzuya göre pul biber yahut isot

Dış malzemeler:*3 adet yufka
*1 su bardağı sıvı yağ
*3 tepeleme yemek kaşığı un
(Bendeniz harcımı fırçayla her yerine yedirdğim için çabuk tükettim, üçüncü yufkama biraz daha hazırladım, sizde duruma göre bakın sevgili yemek gönüllüsü dostlarım)

Hazırlanışı:Öncelikle soğan, patates(rondodan geçirilen) ve kıymadan oluşan iç harcımızı hazırlıyoruz ve soğutuyoruz akabinde bir adet yufkayı masamıza seriyoruz içine unlu yağlı karışımdan sürüp ikiye katlayıp sigara böreği formunda kesip içine harcımızdan koyup sarıyoruz(diğer yufkalara da aynı işlemi uyguluyoruz) üzerine tekrar unlu ve yağlı karışımdan sürüp yağlanmış tepsimize diziyor ve önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 40 dakika kadar pişiriyoruz...

Sıcak servis önerimizdir afiyet olsun...;)

Muhabbetle.

16 Ağustos 2012

Reyhan şerbeti...;)♥


Ev perisi bayram ziyaretlerine başlamak üzere yollara düşerken siz değerli takipçilerini de unutmadı elbet...;)

Unutulmak istemiyorsan şayet iz bırak gönüllerde...

Gönüllere misafir olmak ümidiyle bayramda hanenize gelenlere serin bir tatla dimağlarda hoşluk bırakmak babından buyurunuz efendim Reyhan şerbeti...;)

İşte günlerdir beklenen, bu Ramazan ayının dillere pelesenk olmuş rana şerbeti malzemeleri...;)♥

Reyhan şerbeti:

- Bir bag mor reyhan
-- Sekiz kasik seker ( biz on kasik kullandik)
-- Bes, alti adet limon tuzu
-- İki litre kaynar su
-- Bir kac dilim limon

Reyhan yapraklarini surahiye koyup, limon tuzu ekleyip, daha once sekeri erittigimiz sicak suyu ve limonlari ekleyip sogumasini bekliyoruz. Suzdukten sonra limonun suyunu da eklemistim. Hos kokulu ve gulsuyuna benzer pembe bir serbetiniz oluyor. Reyhanın mor yaprakli olmasina dikkat edelim.

Semanur ablacığım teşekkürler...;)

Huzurlu bayramlar...;)♥

muhabbetle...♥♥♥

15 Ağustos 2012

Ekici! Peynirdir işi...;)♥


3 yıl önce tanıştım kendileriyle... İki yıldır da mütemadiyen kullanmaktayız zira her çeşidi birbirinden özel ve çekici...;)

Neden mi bahsediyorum? e tabiki de Türk mutfağımızın vazgeçilmezlerinden, sofraların olmazsa olmazı peynirden(Ekici)...;)♥

Klasik beyaz peyniri poğoçalarımın lezzetine lezzet katarken, krem peynirleri kreplerimin ve dolayısıyla da çocuklarımın vazgeçilmezlerinden oluverdi her zaman...

Kaşarı tostlarımızı şenlendirirken, tel peyniri her türlü omletlerinizin lezzetine lezzet kattı vesselam... Birbirinden geniş ürün yelpazesiyle; Ekici'den söylemesi, Ev perisi'nden muhabbetle tavsiyesi...;)♥

Afiyet olsun...;)♥♥♥

12 Ağustos 2012

Kremalı mısır çorbası...;)♥


Beşamel sos sevenler buraya!;)

Ramazan sofralarınza değişik bir çorba alternatifi olsun istedim sevgili dostlar...;)

Nicedir denemek ve tattırmak istemiştim kendisini, denedim tattırdım ve notu aldım...;)

Alınan notun hakkını sizlerde paylaşın istedim...

Buyurunuz efendim malzemeler;

*1 kutu konserve mısır (yahut 1 su bardağı haşlanmış mısır taneleri)
*1 yemek kaşığı tereyağı
*2 yemek kaşığı un
*2 su bardağı kadar süt
*2 su bardağı tavuk suyu yahut su (su kullanıcaksak yarım paket tavuk bulyon atmanızı öneririm)
*tuz
*karabiber
*toz tatlı kırmızı biber
*1 adet vuskat rendesi
*yanında ikram etmek için, kıtır etimek dilimleri...;)♥

Hazırlanışı: Derin bir tencere de öncelikle yağımızı eritiyoruz akabinde unumuzu bir güzel kavuruyoruz ki kokusu çıksın, kokusu çıktıktan sonra süt ve suyumuzu ilave edip hızlı bir şekilde tel çırpıcı yardımıyla karıştırıyoruz ki topaklanma olmasın(tutun ki oldu hiç panik yok hemen el blendırı ile çırpın seyrelsin)♥ kaynayan harcımıza mısırlarımızı ve tuzumuzu da ilave edip bir-iki taşım daha kaynatıp altını kapatalım. Servis aşamasında; baharatlarımız ve kıtır ekmeğimizle sunum yapalım...;)

Çorbamız gönül sofralarında sevdiklerimizle paylaşılmak üzere hazırdır afiyet olsun...;)♥

muhabbetle...♥♥♥

10 Ağustos 2012

Olinda hakkında...;)



Merhaba sevgili dostlar!

Bugün sizleri yeni bir ürünle tanıştırmak istiyorum...

Ürünümüzün markası Olinda tamamen yerli ve topraklarımızdan elde edilen naturel ürünler...

Aromalı zeytinyağları ve sirkeleri; farklı damak çatlatan lezzet arzu edenler için paha biçilmez gerçekten...;)

Üstelik ambalajları çok şık...;)

Nicedir aradığım lezzetleri kendilerinde buldum bu yüzden sürurluyum...;)♥

Daha kapsamlı bilgi için bakınız

Bendeniz kullandım ve çok memnun kaldım emeğinize sağlık sevgili Olinda...;)

31 Temmuz 2012

Bat...;)


Ev periniz sizler için yine, yerinden Tokat'tan bir tarif getirdi...

Yemek işi bir derya, içine dalınca anlıyosun...

Yöresel lezzetlere ne kadar ehemmiyet verdiğimi bilirsiniz... İşet bu tarifimiz de onlardan bir tanesi...

Tokatımızın yöresel lezzeti nam-ı diğer Bat...;)

Lafı fazla uzatmayalım da tarifimize geçelim en sağlam ağızdan...

İşte Tokatlı arkadaşımız Mukaddesin ağzından tarif;

Malzemeler:-3 yemek kaşığı domates salçası
-2 su bardağı yeşil mercimek
-6 yemek kaşığı silme ince bulgur
-Yarım demet maydanoz
-Yarım demet dere otu
-5-6 dal taze yeşil soğan
-1 adet orta boy kuru soğan
-2 çay kaşığı toz, tatlı kırmızı biber
-1 çay kaşığı pul biber
-1 adet limon suyu

Hazırlanışı: Öncelikle mercimeklerimizi 4 su bardağı kadar suda haşlayalım (çok pişmiş olmasın, hafif diri olması elzemdir). Kaynadıktan sonra içine 1 çay kaşığı tuzunu ilave ediyoruz ve ocaktan alıp içine ince bulgurumuzu, salçamızı koyup karıştırıyoruz ve ıslanıncaya kadar bekletiyoruz. Bulgurlarımız ıslandıktan sonra içine üzerini 2-3 parmak geçecek şekilde soğuk su ilave ediyoruz. Son olarak ta limon suyumuzu ilave edip, Tuzu çıkarılmış salamura yaprakla birlikte ikram ediyoruz...

Sıcak yaz günlerinize damgasını vuracak soğuk ve bir o kadar da enerji verecek, sağlıklı bir lezzet...


Afiyet olsun...♥♥♥

Muhabbetle...

30 Temmuz 2012

MANTI;)




Sevgili Dostlar!

Bir yemek sitesi sahibesinin denemediği yemek kalmamalıdır dedim ve gözde ziyadesiyle büyütülen lakin deneyince hiçde öyle olmadığı görülen, büyük küçük kimsenin hayır diyemiyeceği bir lezzet...

Evet evet geleneksel yemeğimiz MANTI;)

Sizlerle aşama aşama paylaşacağım;

İlk aşama hamurumuzun yoğurulması ve dinlendirilmesi;)

Malzemeler;

*4 su bardağı un (biz 4 kişiydik ve 1 kişiye 1 su bardağı un yeterli geliyor)
*1 adet yumurta
*Yeterince ılık su
*Tuz

İç malzemesi;*200 gr. kadar kıyma
*1 adet kuru soğan
*Tuz
*Karabiber
*Nane
*1 adet domates rendesi
*Fesleğen

Hazırlanışı;Unumuzu tuzumuzala karıştıralım, ortasını açalım ve yumurtamızı kıralım akabinde ılık suyumuzu ilave edip sert bir hamur elde edene kadar yoğuralım.
Hazırladığımız hamurumuzu 15-20 dakika dinlendirelim.

İkinci aşama;
Bu aşamada şekilde görüldüğü üzere hamurmuz yeterli kalınlıkta, unlama yardımı ile açılır ve arzu edilen büyüklükte parçalar kesilir.

Üçüncü aşama;
Burda artık kıyma harcımızla hamuru buluşturma sanatını gerçekleştiriyoruz ve Kütayha yöresi ağzıyla koca kulak şekilleri hazırlıyoruz (mantımızın adı koca kulaktır efendim)

Dördüncü aşama;Görüldüğü üzere bir tencere yağlı ve tuzlu suda mantılarımız haşlanmış ve servisten bir önceki aşamaya alıştırılmış;)

Veee son aşama yani beşinci aşamamız; Tereyağı, nane ve salça üçlüsü tavada sos kıvamına getirilir ve sarımsaklı yoğurt üstüne cosss diye dökülür zira işin zevki bu kısımda yatmaktadır;)

Sözün bittiği yerdeyiz sevgili muhabbet gönüllüsü dostlarım;) Buyurunuz afiyet olsun...♥

Deneme cesareti gösterin ve deneyin yorumlarınızı bekliyoruuuum...

Muhabbetle...♥

25 Temmuz 2012

SOYA SOSLU HAVUÇLU PİLAV ŞÖLENİ ...;)♥


Pilavlardan açılış yaptık bu Ramazan, tatlılarla devam edeceğiz kısmetse...;)

Bak, aynı zamanda baktığını gören ol. Geldiğin zaman boşluk dolduran değil, gittiğin zaman yeri doldurulamayan ol...;) Huzur ve sağlık dolu bir İftar diliyor ve yine ev perisi usulü tarifime geçiyorum...;)♥


MALZEMELER
- 1 su bardağı bulgur
- 1 adet orta boy soğan
- 2-3 diş sarımsak
- 2 adet büyük salçalık biber
- 1 paket mantar
- 2 adet büyük havuç
- 3 yemek kaşığı kadar zeytin yağı
- 1 kutu domates püresi, salça
- 1 adet maggi bulyon
- 2 yemek kaşığı soya sosu
- yeteri kadar tuz , karabiber
- kaşar peynir rendesi
- 1,5 su bardağı su
- Dere otu

YAPILIŞI
Yemeklik doğranmış orta boy soğanımız zeytinyağın da bir güzel kavrulur akabinde sırasıyla minik doğranmış kırmızı biber, havuç ve mantarımız sotelenir, domates püremizle birlikte sebzelerin suyu çektirilir ve son olarak bulgurumuzda ilave edilir harmanlanır ; harmanlanan tüm malzemelerimize; su, tuz, kara biber, bulyon ve soya sosu ilave edilip kısık ateşte suyu çekilene kadar pişirilir ve demleye bırakılır. Diğer taraftan ayrı bir tavada; ortası çıkarılmış mantarlarımız , jülyen kesilmiş kırmıızı salçalık biber ve havuç ile birlikte az bir zeytin yağı ve bulyon ile lezzetlendirilmek üzere kısık ateşe bırakılır. Aldente pişmiş olan sebzelerimiz buzlu suya bırakılır ki ; sebzelerimizin renkleri canlılığını korusun.
Servis aşaması: Mantar çanaklarımız servis tabağımıza alınır üzerine önce rendelenmiş kaşarımız sonra pilavımız koyulur ve dere otu ile süsleyip ikram edilir.

Afiyet olsun...

Muhabbetle...;)♥♥♥

24 Temmuz 2012

Hint safranıyla renklendirilmiş, susamlı boncuk köfte ile lezzetlendirilmiş bezelyeli, şapkalı pilav...;)


Bereketli ve sağlıklı huzur dolu bir gün dileyerek yaratıcı pilav serimizden ikinci pilavımızın tarifine geçmek istiyorum kolay gelsin...;)♥

MALZEMELER:
Pilavı için;
* 1 su bardağı yıkanmış pirinç
* zeytin yağı
* 1 su bardağı ayıklanmış ve haşlanmış bezelye
* 2 su bardağı bezelyelerimizi haşladığımız su
* 2 adet kırmızı salçalık biber
* 1 çay kaşığı Hint safranı (nam-ı diğer zerdeçal)
* 1 adet maggi bulyon
* yeterince tuz
* 1 adet kesme şeker
* 1-2 damla limon suyu

Köftesi için;
* 250gr. kıyma
* 1 adet orta boy soğan
* 1 tatlı kaşığı nane
* 1 çay kaşığı karabiber
* 1 çay kaşığı kimyon
* 1 adet yumurta
* 2 yemek kaşığı galeta unu
* 1 tatlı kaşığı maggi otlu çeşni
* Yarım çay kaşığı karbonat
* Bulamak için susam

Süslemek için; nane yaprağı, konserve mısır, bezelye ve limon suyuna bulanmış dilimlenmiş çilek.

YAPILIŞI
1. Aşama;
Öncelikle yayvan bir tencereye zeytin yağımız alınır ardından yıkanmış pirincimiz ilave edilir ve bir güzel kavrulur. Pirinçleri iki tık kavurduktan sonra minik doğranmış salçalık kırmızı biberlerimiz ilave edilir ve bir tıkta bu şekilde kavrulur. Kavrulan pirinçlerimize haşlanmış bezelye suyumuz ilave edilir. Son olarak sırasıyla; zerdeçalımız, 1 su bardağı bezelyemiz, kesme şekerimiz, tuz, limon suyu ve bulyonumuz da ilave edilir, kısık ateşte suyu çekene kadar pişirilir. Pişen pilavımızın üzerine temiz bir bez kapatılıp dinlenmesi için bir kenara alınır.
2. Aşama;
Köfte harcımız derince bir kaba alınır ve yoğrulur. Yoğrulan köfte hamurumuzun bir kısmıyla, minik boncuk köfteler yuvarlanır ve susama bulanır. Bir kısmı da yağlanmış mini kek kalıbına bastırarak yerleştirilir. Son olarakta yağlanmış bir fırın tepsisinde boncuk köftelerimiz ve kalıba yerleştirdiğimiz köftemiz 200 derecede pişirilir.

Sunum Aşaması: Demlenen pilavımızın içine bir miktarda boncuk köfte ilave edilir, bir kaseye bastırarak koyulur ve servis tabağına çevrilir. Kalıpta pişen köftemizde üzerine itinayla yerleştirilir veee gönül arzusuna göre süslenip sevdiklere ikram edilir.

Afiyet olsun...;)

Muhabbetle...;)♥♥♥

23 Temmuz 2012

Kabaklı Waffel ve sarma eşliğinde iç pilav...;)♥


Bir aydır yoğunluktan bakamadığım bloğuma Ramazana özel bir tarifle giriş yapayım istedim...

Maggi pilav yarışmasında yaratıcı pilav ödülü alan pilavımızın beklenen tarifi...;)

Ramazan sofralarında sadece mideye değil gözede hitap eden bir yemek olsun diyorsanız şayet buyurun sevgili yemek gönüllüsü dostlarım...;)

MALZEMELER
*1 su bardağı baldo pirinç
*2 su bardağı kadar su
*1 adet orta boy soğan
*2-3 diş sarımsak
*2 adet salçalık kırmızı biber
*1 adet rendelenmiş sakız kabak
*1 küçük tavuk göğsü
*yarım demet taze nane
*yarım demet dere otu
*1 tatlı kaşığı kadar kuş üzümü
*1 çorba kaşığı dolmalık fıstık
*1 çorba kaşığı salça yahut püre domates
*kafi miktarda tuz ve karabiber
*1 adet küp şeker
*3 yemek kaşığı kadar sızma zeytin yağı
*1 çorba kaşığı soya sos
*2-3 damla limon suyu
*yarım maggi tavuk bulyon
*1 çay kaşığı otlu çeşni

YAPILIŞI
Zeytin yağında, Soğan başta olmak üzere sırasıyla: biber, tavuk, kabak kavrulur ardından domates , ezilmiş sarımsak ilave edilir ve suyu çekilene kadar kavrulur. Dere otu, nane ve baharatlar ilave edilir, bir iki dakika daha kavrulduktan sonra altı kapatılır. Ayrı bir tencerede usulünce pirincimiz dolmalık fıstık eşliğinde kavrulur ve hazırlamış olduğumuz diğer karışımla birleştirilip (birleştirdikten hemen sonra yani pişirmeden önce sarma içi için bir miktar ayrılır) suyu, tuzu, şekeri, limon suyu ilaveleri ile kısık ateşte suyu çekilene kadar pişirilir ve demlemeye bırakılır.
Sarma içi için ayrılan kısımla 10-15 adet sarma hazırlanır ve ayrı bir kapta pişirilir , soğumaya bırakılır.

Kabaklı Waffel için malzemeler:*1 adet sakız kabak
*1 adet yumurta
*yarım su bardağı süt
*yarım su bardağı un
*1 silme çay kaşığı karbonat
*1 yemek kaşığı zeytin yağı
*tuz, nane, karabiber ve arzuya göre dere otu

YAPILIŞI
Yumurta, süt ve rendelenmiş kabak bir güzel çırpılır ardından un, tuz, yağ , karbonat ilave edilir ve akışkan krep hamuru tarzında bir hamur elde edilip yağlanmış waffel makinesinde bir güzel pişirilir.

Süslemek için: kırmızı kurdale, nane yaprağı ve mısır taneleri...;)

Sunum: bir adet büyük boy servis tabağı alınır, tombik bir su bardağına bastırılmış kabaklı iç pilavımız tabağa ters çevrilir, etrafına önce sarmalarımız sonra kalpli waffellerimiz dizilir ve kırmızı kurdale ile bağlanır ve şekil a'daki gibi süslenir...;)

Ramazan geldi hoş geldi!!!

Hepinize hayırlı ramazanlar muhabbet gönlümün nadide dostları...;)♥

Afiyet olsun...♥♥♥

19 Haziran 2012

Zenci- Beyaz elele, çocuk kurabişler...;)




Okullar kapandı...Miniş yavrularımızla an'ı paylaşmak isteyen sevgili muhabbet gönlümün nadide dostları işte sizler için hem eğlenceli hem lezzetli bir tarif...

Yavrularımızın yıl boyu süren okul stresini hamur yoğurtarak attıralım... İnanın çok işe yarıyor...;) terapi gibi...;)♥

ÇOCUKLARIMIZLA ZAMAN GEÇİRMEK İÇİN İLLA ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNE YAHUT OYUN ALANLARINA GİTMEYE GEREK YOK GELİN BU SEFERDE OYUN ALANINIZI EVDE YARATIN...

Hem inanın bana yükü de hafif, pahası da...;)♥♥♥

Veeeeeeee en güzeli de kendilerinin emek verdiği bir ürünü tatmak gibi bir mutluluğa erişiyorlar...

Haydi bakalım doğru mutfağa...

Malzemeler:

*5 Türk kahvesi fincanı un
*1 tutam karbonat
*Yarım çay kaşığı kabartma tozu
*150 gr. Tereyağı
*5 çorba kaşığı esmer şeker
*4 çorba kaşığı beyaz şeker
*1 adet yumurta
*1 çay kaşığı vanilya (arzuya göre, 2-3 damla badem yahut limon aroması ilavesi de yapılabilir)
*1 çorba kaşığı kakao
*1 tutam tuz

Hazırlanışı: Öncelikle kuru malzemeleri derince bir kapta harmanlayalım sonra ayrı bir kapta şekerleri, yumurtayı ve tereyağını mikserle eriyinceye kadar çırpıp kuru malzemelerle birleştirip bir güzel yoğuralım (unun markasına göre hamur kıvamı değiştiği için toparlanmazsa şayet az biraz daha unla ele yapışmayacak duruma getirelim) Hazırladığımız hamuru iki eşit parçaya bölüp birine kakaoyu ilave edip tekrar yoğuralım ve her iki hamuru 4'er parçaya bölüp 10 dakika kadar dinlendirelim. Dinlenen hamurlarımızı 3mm açıp bardakla keselim, etrafından kalan hamurlardan bir kısmını sarımsak eziciden geçirerek saç yapalım ve diğer kısımlarıyla da göz ve ağızlarını tamamlayalım... Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 15-20 dakika pişirmemiz yeterli olacaktır afiyet olsun...♥♥♥



12 Haziran 2012

Frambuazlı soğuk pasta...;)



Havalar iyiden iyiye ısındı istedim ki bu sıcak havalarda mutfak da sizi fazla oyalamayayım... Yapın ve çıkın o kadar...;)

Öyle bir tatlı olsun ki hem pratik hem serinletici diyorsanız şayet sevgili hanımlar işte tamda size göre bir lezzet...;)

Malzemeler:*4 adet yumurta
*3 Türk kahvesi fincanı şeker
*3 Türk kahvesi fincanı un
*1 paket kabartma tozu
*1 paket damla sakızlı vanilya (buda benden)


Sosu için:*1 paket kaymak tadında krem şanti
*1 paket frambuaz sosu

Hazırlanışı: Yumurta(oda ısısı) ve şekerimizi köpük köpük olana kadar çırpıyoruz akabinde içine un, kabartma tozu ve damla sakızlı vanilyamızı ilave ediyoruz ve yağlanmış borcamda, önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 20-25 dakika(fırınınıza göre süre değişebilir, benimkisi mini fırın ısı ölçüsü)pişen tabanımızın ilk sıcaklığı gittikten sonra üzerine 1,5 su bardağı süt döküyoruz ve kenara alıyoruz bir taraftan 1 su bardağı süt ile hazırlanmış krem şantimizi üzerine yayıyoruz ve son olarakta hazır frambuaz sosumuzu pişirip, ılıyınca üzerine döküp soğuması için buzdolabına yolluyoruz...;)

Tarif için sevgi arkadaşımıza teşekkürler...;)





Olay kısa ve öz...
Kalmadı bana başka bir söz...;))


Tarif konusunda bir sözüm kalmasa da; insanlık adına son bir kaç kelam vardır elbet özden gelen esintilere vabeste gönüllerden bir demet babından... Buyurunuz efendim...;)

• “İyi ki varsın” demenin borç para vermek olmadığını,
• “Lütfen” demenin utanılacak bir şey olmadığını,
• “Özür dilerim” demenin küçültücü olmadığını,
• Paylaşmanın kendini azaltmak olmadığını,
• Yüz yüze konuşmanın, arkadan konuşmaktan daha etkili olduğunu,
• Küçücük bir "gülümseme"nin tüm kapıları açacağını,

Hiç unutmayalım..!

muhabbetle canlar...;)♥♥♥


02 Haziran 2012

Adana usulü içli köfte...;)


Sofraların vazgeçilmezlerindendir kendileri... Yöreye göre yapımında nüanslar olsa da lezzet abidesidir zat-ı şahaneleri...;)

İstedim ki birde Adana usulünü paylaşayım sizlerle...;)

Gerçekten son derece lezzetli ve itiraf etmeliyim bir o kadar da emek ihtiva eden bir yöresel lezzetimiz...;)♥

Lezzette emek olmalı diyenler!!! Buyurun efendim sizler için orjinal, kaynağından tarif...

Malzemeler:( dış harç) ♥2 su bardağı ince bulgur
♥1 su bardağı irmik
♥1 tatlı kaşığı kadar kimyon (damak tadınıza göre artar yahut eksilebilir)
♥2 adet yumurta
♥veeee 1 çorba kaşığı salça(siz yine damak tadınıza göre artttırıp, eksiltebilirsiniz)
♥250 gr. ince(yağsız) aldıktan sonra tekrar evde rondodan geçirilmiş kıyma

İç harç malzemeleri:♥750 gr.(yağlı) kıyma
♥1 kg. kuru, sarı soğan.
♥kafi miktarda kara biber
♥salça
♥1 su bardağı çekilmiş ceviz içi
♥1 tatlı kaşığı kadar tereyağı

1. Aşama dış harcının hazırlanışı::Önce bulguru ve irmiği ılık suyla ıslatalım( 1,5 su bardağı kadar suyla)yarım saat bekledikten sonra önce bir güzel kıymasız yoğuralım sonra yağsız ve rondodan çekilmiş kıymamızı, salçamızı ve yumurtalarımızı da ilave edip tekrar yoğuralım. Bu yoğurma işlemi tabiri caize sakız gibi olana denk sürdürülmeli...(işin sırrı yoğurmada gizli)Yoğurulan dış harcımız, biz iç harcımızı hazırlayana kadar dinlenmeye bırakılır.

2. Aşama, iç harcının hazırlanışı: 750 gr. yağlı kıymamız geniş bir tavada,1 tatlı kaşığı tereyağı ile kavrulur akabinde ince kıyılmış kuru soğanımız ilave edilir ve dibini tutturana, suyunu iyice çektirene kadar kavrulur(*bir püf noktası daha şayet iyi kavrulup, suyu çektirilmez ise dış harcı çatlatabilir) son olarak ta salça, tuz, karabiber, ceviz içi ilave edilir ve bir tık daha kavrulup ocağın altı kapatılır ve soğumaya bırakılır.


Dış harcımıza şekil verilir içine soğuyan iç harcımız itinayla koyulur ve köfteler kapatılır takriben 30 adet kadar içli köfte sahibi oluyorsunuz şayet size fazla gelir yada az gelir ise ölçüyü azaltabilir yahut arttırabilirsiniz...;)

Veee final!!! Geniş bir tencereye; içine limon sıkılmış, tuzu atılmış su koyulur ve kaynatılır hazırlanan köfteler bir güzel haşlanır; köfteler suyun üzerine çıktıysa pişmiş demektir...Pişen köftelerimiz, servis tabağına alınıp sıcak sıcak ikram edilir...;)

Afiyet olsun...♥

Muhabbetle...





25 Mayıs 2012

Yeşil mercimekli kereviz çorbası...;)


”Uğraşma boşuna, seni ancak gördükleri ve duydukları kadar anlayacaklar. Kimse, bir sen daha olamayacak bu dünyada. Kimse tam anlamıyla sende seni bulamayacak. Gücün yetmeyecek herhangi bir icat edilmiş dilde kendini tam anlamıyla anlatmaya, gördükleri ancak kendi anladıkları kadarı olacak..”mevlana.

Gecenin bir vakti, dedim gireyim bloğuma ve nicedir paylaşmak istediğim ev perisi usulü çorbamın tarifini paylaşayım zira kereviz dönemi bitiyor son bir güzellik olsun sofralarımıza sağlık adına...;)

Besleyici, sağlıklı ve son derece lezzetli bir çorba...♥

Malzemeler:♥1 adet küçük kereviz(rendelenmiş)
♥1 çay bardağı haşlanmış yeşil mercimek
♥küçük, yarım haşlanmış ve tiftelenmiş tavuk göğsü
♥1 çay bardağı ceviz içi
♥2 yemek kaşığı hardallı mayonez
♥4 yemek kaşığı tepeleme yoğurt (süzme olursa daha iyi olur zira o zaman, 2 tepeleme çorba kaşığı yeterli olur)
♥2 yemek kaşığı un
♥1 yemek kaşığı tere yağı
♥1 yemek kaşığı zeytin yağı
♥1 adet yumurta
♥kafi miktarda tuz.
♥1 lt kadar su (kıvam arzuya kalmış)
♥süslemek için maydanoz ve tereyağında ısıtılmış toz kırmızı biber veya nane.

Hazırlanışı:Derince bir tencere alalım içine yoğurdumuzu, yumurtamızı, hardallı mayonezimizi,zeytin yağımızı, unumuzu koyup bir güzel çırpalım ardından suyumuzu, karıştırarak yavaş yavaş ilave edelim içine haşlanmış mercimek,tavuk göğsü ve hafif yağda sotelediğimiz rendelenmiş kerevizimizi de ilave edelim ve harlı ateşe kaynaması için bırakalım. Kaynadıktan sonra altını kısalım (tuzu bu aşamada yani kaynadıktan sonra ilave edelim). Ayrı bir yerde, tereyağında cevizimizi soteleyelim ve indirmeye yakın çorbamıza ilave edelim. Deneme yanılma metodlarıyla ortaya çıkardığım bu lezzete hayır diyemeyeceksiniz...;)

Kaseye alınan çorbamız maydanoz ve ısıtılmış toz kırmızı biber ile şenlensin, bu çorbamızın türküsü anonim olsun dillensin...;)

Afiyet olsun dostlar...;)♥♥♥

Muhabbetle...♥

16 Mayıs 2012

Pırasalı, kıymalı, muska böreği...;)


Hava kasvetli, ben kasvetli...

Dedim en iyisi gireyim mutfağa da hazırlıyayım börekcikler, oyalasın beni, dağıtsın ruhumdaki kasveti...;)

Bila fasıla girdim sihirli Dünyama...♥

Henüz pırasa sezonu kapanmamışken ve de çocuklara yemeğini yedirmekte zorlanırken en güzeli hamur işi ile pırasa izdivaç eylesin vee mideler şenlensin...;)
♥ Buyurun bakalım malzemeler:
*5 adet yufka
*8 adet orta boy pırasa
*1 su bardağı kadar kıyma
*tuz, karabiber, pulbiber.

♥Sosu için gerekli malzemeler:*1 adet maden suyu
*5-6 kaşık yoğurt
*50 gr. eritilmiş tereyağı
*1 çay bardağı sıvı yağ
*2 adet yumurta

♥Süsleme için:*çörek otu, susam.

Hazırlanışı:Öncelikle iç harcımızı hazırlayalım ki soğusun...♥ Yıkanmış ve ayıklanmış pırasalarımızı minik minik doğruyalım ve az bir sıvı yağda tuz ile öldürelim akabinde kıyma, pul biber ve karabiberimizi de ilave edip bir güzel harmanlayıp pişirelim ve soğuması için kenara alalım. Diğer yandan 5 yufkamızı üst üste koyalım, şeritler halinde keselim. Yoğurt, soda, yağ ve yumurtadan müteşekkil harcımıza, şeritleri bandıralım ve iç harcımızdan bir köşesine yerleştirip muska şeklinde saralım. Son olarak muska şekline gelmiş böreğimizi tekrar harca bandırıp(bendeniz üzerine yumurta sarısı da sürdüm) yağlanmış tepsimize koyalım (bu işlemi şeritlerimiz bitene kadar devam ettirelim) ve üzerine arzuya göre çörek otu yahut susam döküp 180 derecelik fırında üzeri kızarana kadar pişirelim...♥

Çaylar demlensin bu kasvetli gün börekle şenlensin...;)

Son olarakta MEVLANA misüllü;

'' Başarı bir seyahattir, hedef değil. Mutluluk, gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil. Yolun sonunda olsa, ona varıldığında yol bitmiş ve vakit de geçmiş olurdu. Mutlu olmanın zamanı ise bugündür, yarın değil. '' diyor ve postuma son veriyorum...

Afiyet olsun...♥♥♥

muhabbetle...

10 Mayıs 2012

Çilek soslu kek...;)


Hazır Anneler günü de yaklaşırken sizlere bir alternatif sunayım istedim...

Hem gönlünüzün nağmelerini dile getirecek muhteşem görünümlü bir kek hemde sunumu yapabileceğiniz eternıty aparatları...

Şimdi siz keki yapsanız bir eternıty kalıbına koysanız ve anneciğinizin kapısını çalsanız...

Anlatılmaz yaşanır diyorum veee tarifime geçiyorum...;)

Malzemeler:

♥ 1 su bardağı şeker
♥ 1 su bardağı yoğurt
♥ 1 su bardağı sıvı yağ
♥ 3 adet yumurta
♥ 1 paket kabartma tozu
♥ 1 paket vanilya
♥ 1 küçük paket kakao
♥ 1-2 damla limon esansı
♥ 3 su bardağı kadar un( her bardağı eleyerek ve teker teker koyup kıvama bakın, bloggercisinden un ölçüsü... Artar yahut eksilebilir.)

Sosu için;

♥ yarım limon suyu
♥ 1 kutu pudra şekeri
♥ 3-4 damla çilek esansı ( büyük marketlerde,dr oetker'in pasta süsleme reyonlarında var...;)
♥ kürdan ucuyla kırmızı gıda boyası

Hazırlanışı:Şeker ve oda ısısında ki yumurtalarımız bir güzel çırpılır içine yine oda ısısında ki yoğurdumuz ilave edilir ve tekrar çırpılır... Sıvı yağımızda işleme dahil edildikten sonra limon esansımız ve unumuz, kabartma tozumuz ve vanilyamız olayla bütnleşir ve ortaya boza kıvamından biraz daha yoğun bir hamur çıkartılır ... Bir adet kek kalıbı alınır yağlanır ve unlanır önce hamurun yarısı dökülür arasına kakao serpiştirilir sonra diğer yarısı da ilave edilir önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında takriben 40-45 dakika pişirilir...♥♥♥ Kekimiz pişedursun bir bir kenarda sosumuzu hazırlıyalım... Önce limon suyumuzu bir kaba sıkalım ardından pudra şekeri ve çilek esansını da ilave edelim pürüzsüz bir hal alıncaya denk karıştıralım son olarak ta gıda boyamızı kattık mı işlem tamamdır...;) Ilıyan kekimizin üzerine itinayla dökelim ve donması için buzdolabına gönderelim...:)


Sevgileri yarına bırakmayalım diyorum ve özel günleri fırsata çevirip gidip annelerimizin gönüllerini alalım istiyorum...;)

Bir dilim kek, bir tutam muhabbet ve sonucu paha biçilmez bir anı...;)♥♥♥

Kolay gelsin...;)

Muhabbetle...♥♥♥

07 Mayıs 2012

Bonibonlu, limon aromalı, yıldız kurabiyelerim...;)


Basit Yaşayacaksın

Basit yaşayacaksın.
Basit.
Mesela susayınca su içecek kadar basit...
Dört çıkacak, ikiyle ikiyi çarptığında.
Tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
Tek bir düğme, tek bir cümle gibi...
Sevince lafı dolandırmadan söylediğin
"seni seviyorum" gibi
Basit bir öpücük yetecek sana...
Basit, sıcak bir öpücük;
ve o öpücükle dolacak tüm günlerin,
tüm düşlerin.
O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
Öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.
Kabak çekirdeği verecek sana
rakamların veremediği mutluluğu
El yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir
mektup olacak en değerli kağıdın
hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.
İki harekette giyiniverecek,
iki harekette soyunuvereceksin.
Kısacık olacak uyanman,
ve yola çıkman arasında geçen süre;
Kısacık olacak sıcacık kollara dolanman
ve
Kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;
bakışların bile anlatabilecek kendini.
Beklentilerin de basit olacak:
Kaf Dağı'nın önünde bekleyecek mutluluklar.
Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun
dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana
en ucuz romanını;
Pankreasının sağlığına dua edeceksin
kapatırken gözlerini.
Zafer işareti yapacaksın tuvaletten
çıkarken.
Bir kaşarlı tost olacak aradığın
asıl oturacağını bilemediğin sofrada,
parmakların en kıymetli çatalın.
Yine, aynı parmaklar çözecek en
karmaşık denklemleri.
İskender'in kılıcı duracak avukat
rehberinin yanında.
Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana
kontrplak bir gitarda doğru basılmış
bir fa diyezin mutluluğunu
Makyajı ilk "a" sına kadar bilmen yetecek.
Temizlik kokacak en pahalı parfümün.
Bilmiyorum" diyebileceksin
bilmediğinde ve
çok normal olacak "bilemeyişin".
Tek dereden su getirmen yetecek,
bir "istemiyorum" diyebilmeye,
Ne durduğu fark etmeyecek abanın altında.
Saatin, sadece saati gösterecek,
Telefonunu sadece telefon etmek için
kullanacaksın,
Küçük bir not defteri olacak "bilgini"
en hızlı "sayan"
Basit yaşayacaksın, basit.
Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş
gibi
basit...Çay simit ve peynirle...

Sözün özü sevgili dostlar! Saadet sadelikle mümkünmüş biline...;)♥♥♥

Sade olsun, pratik olsun, bizim olsun diyorsanız şayet işte tam size göre bir tarif...;)

Yazana ve yapana zahmet vermedi lakin sonucu pek bir mükemmel oldu...;)

Tabir-i caizsa kıyır kıyır bir tat veee ev hanesine şirinlik katan bir koku...;)

Buyurunuz efendin...♥

Malzemeler:*1 paket, oda sıcaklığında, tereyağı yahut margarin( bendeniz tereyağı kullandım)
*1 çay bardağı sıvı yağ
*4 yemek kaşığı pudra şekeri
*aldığı kadar (pürüzsüz ve ele yapışmayacak kıvama getirene kadar un, 4 su bardağı kadar koyun, ele yapışıyosa az biraz daha ilave edersiniz zira her zaman söyledğim gibi un markasına göre kıvam değişmekte;)
*4 yemek kaşığı buğday nişastası
*1.2 damla limon suyu
*1-2 damla limon esansı

♥süslemek için;* 2 kutu renkli draje çikolata
*1 adet yıldız kurabiye kalıbı.

♥ Hazırlanışı: Yağlarımızı bir kaba alalım içine pudra şekerini ilave edip bir güzel mıncıralım akabinde limon esansımızı ve limon suyumuzu da koyup tekrar mıncıralım...♥ son olarakta un , nişasta ikilisini de ilave edip güzel, pürüzsüz bir hamur elde edelim, 10 dakika dinlenmeye bırakalım... Dinlenen hamurumuzu merdane yardımıyla açalım ve yıldız kalıbımızı kullanarak şekiller çıkartalım, renkli drajelerimizi üzerine bastırarak yerleştirip yağlı kağıt koyduğumuz fırın tepsisine dizelim veeee önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 20 dakika kadar pişirelim... Komşuları gıpta ettiren koku sahibesi kurabişler servis tabağına alınır ve sevdiklerle kırtlanmak için ikram edilir...;)

Afiyet olsun...♥

Muhabbetle...♥♥♥

30 Nisan 2012

Taş kadayıfı...;)

Baharı bekleyen kumru gibi olduk ya işte bundandır sebep, bir dargın bir barışık giden havalara inat, sofralarımıza baharı getirdik ETERNITY sayesinde...;)


Adını nicedir duyduğum bir lezzetle geldim bugün sizlerin huzurunuza...♥
Zat-ı şahaneleri Antakya yöresinden taş kadayıfı...;)
Sevgiyle yoğrulan kalplerde esinti olabilmek umuduyla girdim mutfağıma başladım denemeye değer bu güzel tatlıyı yapmaya...♥
Yöresel tatlarımıza ziyadesiyle ehemmiyet veriyorum zira Avrupai tatlardan hem daha emek verilerek hazırlanıyor hemde lezzetlerinin üzerine yok doğrusu...;) Yapımı pratik bir o kadar da zevkli ve sonucu lezzet fırtınası...;) Sözün özü; fevkaledenin fevkininde fevkinde...;))) Az laf çok iş buyurunuz...

MALZEMELER...♥

*1 tatlı kaşığı kadar yaş maya
*1 tatlı kaşığı şeker
*1 çay kaşığı tuz
*1 su bardağı süt
*1 su bardağı su
*1,5-2 su bardağı kadar un(kıvam bozadan biraz daha yoğun yani şöyle diyeyim kaşıkla alıp tavaya yayılabilcek ölçüde bir kıvam...;) İçi için: Ceviz içi. Kızartmak için; sıvı yağ ve bulama işlemi için 1 adet yumurta;)

HAZIRLANIŞI: 1. Aşama; derince bir kaba mayamız ılık sütümüz ve suyumuz şeker ilavesi ile birlikte alınır ve eritilir ardından unumuz ve tuzumuz ilave edilir ve ılık bir ortamda fermantasyon işlemine bırakılır takriben 20 ila 30 dakika arası...;)

Şerbeti için;

*1,5 su bardağı şeker
*2 su bardağı su(buharlaşma payı yarım su bardağı hesapladım bu bakımdan 1,5 su bardağına 2 su bardağı;)
*çeyrek limon suyu (inmesine yakın) Hazırlanışı: Şeker ve suyu hafif yoğunlaşana kadar kaynatalım ve inmesine yakın limon suyumuzu ilave edelim ve soğumaya bırakalım;)

2. Aşama da teflon, geniş, yağsız bir tava alınır ve mayalanan hamurumuzdan birer kaşık öbek öbek tavaya dökülür ve tek yüzeyleri göz göz olana denk pişirilir. Tek yüzeyleri pişirilen hamurlarımızın arasına iri kıyılmış yahut arzuya göre parça ceviz koyulup midye şeklinde uç kısımları bastırarak kapatılır. Bu işlem bittikten sonra yine bir tava yahut tencereya sıvı yağ koyulur ve kızdırılır ayrı bir kapta 1 adet yumurta çırpılır ve sadece kapatılan kısımları yumurtaya bulanır ve kızgın yağda arkalı önlü kızartılıp önceden hazırlayıp soğuttuğumuz şerbetin içine atılır, 2-3 dakika bekletilip servis tabağına alınır. Arzuya göre tarçın yahut dondurma yardımcı aparatlarıyla ikram edilir afiyet olsun...;)


Not; Sıcak yahut ılık yenmesi sevgiyle tavsiye olunur...;)♥ *Yapılırken heyecan duyulmayan işler başarılamaz.(Emerson) Düsturuyla hareket ettim ve sanırım başardım...;)

Muhabbetle...;♥♥♥

06 Nisan 2012

Kremalı sorbe...;)



Yaz günleri kapıda...

Çoğu zaman, hararetli günlerde, buzdolabında serinleten tatlara ihtiyaç duyarız...

İşte tamda o günlere özel bir tatlı tarifim var sevgili yemek gönüllüsü dostlarım! Kremalı sorbe...;)

Olayımız 4 aşamadan oluşmakta...

kısa ve öz giriyorum ve çıkıyorum sevgili dostlar...;)

Buyurunuz efendim...

Verilen malzemeleri 3 aşamada hazırlayıp en son, her birini aynı kapta karıştırıyoruz. (aşamalarda mikser kullanmanızı tavsiye ederim)

MALZEMELER:

1. aşama:*1 su bardağı süt
*1 paket kaymak tadında krem şanti(hazırla kenara koy)

2. aşama:*3 adet limon suyu
*2 tane limon kabuğu rendesi
*1 su bardağı şeker(hazırla kenara koy)

3. aşama: *1 kutu limonlu jöle(hazırla kenara koy)

veee 4. aşamada her birini aynı kapta mikser yardımı ile çırp...

Servis aşamasında şık olsun isterseniz şayet değişik kuplara koyup dolapta soğumaya bırakabilirsiniz yahut borcama döküp, pasta dilimi şeklinde, nane ve limon kabuğu aparatları ile şenlendirip öyle de ikram edebilirsiniz...;)

Afiyet olsun...

Bugünkü postumuz da boş geçmesin diye sizler için tepkilerimizi paylaştım, zevkli okumalar...;)

TEPKİ saptamaları...;)

Klasik tepki: "Sıraya geç kardeşim."

Neoklasik tepki: "Şeker kardeşiim sıraya geçiver."

Realist tepki: "Sıra var."

Sürrealist tepki: "Sallandıracaksın bunlardan ikisini Kızılay'da bak bir daha yapabiliyorlar mı?"

Romantik tepki: "Beyefendi galiba sırayı görmediniz."

Modern tepki: "Efendim insanımız eğitimsiz. Halbuki Avrupa da..."

Postmodern tepki: "Sırana geç lan ayı!"

Uzlaşımcı tepki: "Acelesi olmasa öne geçmezdi, üzmeyin garibi..."

Devrimci tepki: "Altyapı sorunları çözülmeden halkımız sıraya geçmez. Devrim olunca herkes hizaya gelecek."

Kaderci tepki: "İki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? Kısmetse hepimizin işi görülür."

Felsefeci (septik kuşkucu) tepki: "Ön ve arka kavramları görecelidir. O tarafın ön taraf olduğuna kim karar verdi? Öne geçtiğini zanneden, aslında arkaya geçmiş olabilir."

Kantçı tepki: "Efendim, algılanmayan şeyler yok demektir. Bakmayın o tarafa, adam yok olur."

Kötümser varoluşçu tepki: "Herkes bir gün ölecek. Onurlu bir şekilde bekleyin. Bir gün o adam da ölecek."

İyimser varoluşcu tepki: "Sıkmayın canınızı, şu anın tadını çıkarmaya çalışın. Bakın ne güzel hayattasınız ve birileri önünüze geçebiliyor."

Hümanist tepki: "İnsanlık bir bütündür. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için. Dolayısıyla birimiz öne geçince, aslında hepimiz öne geçmiş oluyoruz."


muhabbetle...;)

04 Nisan 2012

Zerdeçallı Muffın...;)



‎''Kalbinden gelen sesi dinlemek sana bir şeyin ne zaman yeterli olduğunu söyleyecektir.
Kafanın söylediklerini duymakla kalbinden gelen mesajı dinlemek arasındaki farkı öğren.
Kafanın konuşması toplumun bir ürünüdür.

Kalbin konuşması sonsuzluktan gelir. ''

| Aborjin Öğretisi

Bugün kü postuma Aborjin öğretisi ile başlamak istedim zira çok isabetli bir tespit olduğunu düşünenlerdenim vesselam...;)

Karma günlerden yine bir gün...
Hayatın sırdaşlığında yoğrulan bendenize bahar gayesi kadar derin umutlar getiren bu tarifle gözlerimi açtım sineler...;)
Açmak yetmedi birde baktım... Hemde öyle böyle değil!!! derinden ve inceden sezdirerek vede sevdirerek gönlüme...

Bakmak... öze akmak... Aktıkça derinleşmek yaptığımız her işte...
İşte işin sırrı burada sevgili dostlar...

Gelelim o km. yeni denenmiş sağlık deposu tarifimize...
Arif olana tarif ne gerek demeyelim verelim... Uygulayan uygulasın, uygulamayan uygulatsın...;)

Malzemelerimiz:*2 adet yumurta
*2 su bardağı yoğurt
*1 çay bardağı süt
*1 su bardağı sıvı yağ(yarı yarıya, sıvı yağ ve ter yağı kullanırsanız şayet daha bir lezzetli oluyor, durum tamamen keyfe keder;)
*kaşıkla kalıplarımıza koyacak kıvamda un ilavesi
*kabartma tozu
*1 tatlı kaşığı zerdeçal
*1 çay kaşığı kekik( kekik yerine nane de koyabilirsiniz)
*1 çay kaşığı fesleğen
*Yeterli miktarda tuz
*sülemek için; salam, sosis, sucuk, zeytin, peynir ,biber... Allah ne verdiyse birbirine uyumlu olanlardan kombine...;)

Hazırlanışı: yumurtalarımız bir güzel çırpılır. Akabinde; yoğurt, sıvı yağ, süt, ilave edilir takrar çırpılır ve son olarakta kalan diğer malzemeler ilave edilerek kaşıkla koyulacak kıvamda bir hamur elde edilir...
Yağlanmış muffın kalıplarımıza birer kaşık karışımdan koyulur ve üzeri arzu edilen; hani şu Allah ne verdiyse malzemelerimiz var ya...;)) hah işte onlarla süslenir ve 180 derecelik fırında takriben 20-30 dakika arası pişirilir.:)

Zerdeçal'ın faydaları için bakınız

Pişen muffıncıklarımız servis tabağına, midelere amade olsun diyerek gönderilir...

Afiyet bal şeker...

Sevgi nizaya beş çeker...;)

Muhabbetle...

02 Nisan 2012

Linzer kurabişlerimiz...;)



Bugünkü tarifimiz sevgili dostlar Avusturya'dan...

Evet Avusturya'nın meşhur linz kurabiyeleri...

Kurabiyeleri olağandan farklı ikram etmek isteyen yemek gönüllülerine bir alternatif babından...

Malzemeler:*250 gr. tereyağı yahut margarin (oda ısısında)
*1 adet yumurta sarısı (akını da sos malzemesin de kullanabilirsiniz)
*1 su bardağı kadar kabuksuz çekilmiş badem içi (yahut ceviz, fındık...;)
*1 adet limon kabuğu yahut portakal kabuğu rendesi
*1 silme tatlı kaşığı tarçın
*Arzuya göre zencefil
*vanilya
*kabartma tozu
*1 su bardağı pudra şekeri
*Alabildiğince elenmiş un (ben birazda buğday nişastası koyuyorum örneğin 3 su bardağı un koymuş isem şayet yarım su bardağı kadarda buğday nişastası ilave ediyorum)

Hazırlanışı: Yumurta ve pudra şekerimizi bir güzel mıncıralım...;) ardından yağımızı ilave edelim tekrar mıncıralım;)) sonrasında diğer tüm malzemeleri ilave edip ele yapışmayacak kıvamda bir hamur elde edip 20 dakika dinlenmeye alalım.
Not: Daha öncede söylediğim gibi unumuz ustaya göre değişiyor ölçü ele yapışmayacak kıvam.
Dinlenmiş hamurumuz merdaneyle açılır kalıpla kesilir ve yağlı tepsiye dizilir. Eğer ki ben kastiğim yerden düzgün kaldıramam diyorsanız şayet onunda kolayı var hamuru açmadan önce tezgahımıza yağlı kağıt serelim ve onun üzerinde; açıp ,kesip, kalıplandıralım vesselam...;)

Önceden ısıtılmış 160 derecelik fırında 10-15 dakika pişirelim...

Sos malzemeleri:*yarım limon suyu
*koyu ve sürülebilir bir kıvam elde edecek kadar elenmiş(püf noktası) pudra şekeri
*kürdan ucuyla gıda boyası(renk size kalmış;)
*1 adet yumurta akı

Hazırlanışı:Öncelikle yumurta akı ve elenmiş pudra şekeri bir güzel mikserle çırpılır ardından limon suyu ilave edilir tekrar çırpılır ve son olarakta azar azar elenmiş pudra şekeri kıvamı tutturana kadar ilave edilir. Renklendirme aşamasında gıda boyası.


Bir diğer sos alternatiflerine gelince: Benmari usulü eritilmiş kuvertür çikolata yahut reçel çeşitleri...

(hamurumuzu ince açıp, kalıplandırıp, pişirip, iki kat arasına sürebilirsiniz)

Linzer kurabiyelerimizin özelliği!!! süslemeye müsait halde olmaları...;)

Soğuyan kurabiyelerimizi hazırlamış olduğumuz glazür sosa batırıp servis tabağına alalım...



Afiyet olsun...;)

muhabbetle...

22 Mart 2012

Tahin aromalı balkabağı pastası...;)



Alışılagelenden farklı bir lezzete sunmak istedim balkabağı pastamızı... Tabiki de ev perisi yorumu ve sunumuyla...

Malzemeler:*yarım kg balkabağı
*2,5 su bardağı toz şeker
*yarım su bardağı tahin
*yarım su bardağı ceviz içi
*2 paket petibör bisküvi

Hazırlanışı: Öncelikle balkabağımızı geniş bir tencereye alalım içine şekerimizi ilave edip geceden sabaha sulanmasını bekleyelim akabinde kabağımızı bir güzel pişirelim. Pişirdiğimiz kabağımıza, tahinmizi ilave edip mikserle bir güzel hemhal edelim... Bir borcama süt ile ıslattığımız bisküvilerimizi 1 kat dizelim. Üzerine balkabağı karışımımızdan koyalım ve spatula yardımı ile düzleştirelim. Aynı işlemi 1 kat daha tekrar edelim(siz bu katı üçede çıkarabilirsiniz) ve üzerini ceviz içi ile süsleyip servise amade hale getirelim...

Hem besleyici hem leziz bir tarif olduğunu düşünüyorum...;)



Afiyet olsun...

Muhabbetle...;)


Yaşamaya zaman ayırın,
Zira zaman bunun için yaratılmıştır.

Çalışmaya zaman ayırın,
Başarının bedeli budur.

Düşünmeye zaman ayırın,
Güçlü olmanın kaynağı budur.

Çevrenize nazik davranmaya zaman ayırın,
Mutluluğa giden yol budur.

Etrafınıza bakmaya zaman ayırın,
Günler bencilliğinize yetmeyecek kadar kısadır.

Gülmeye zaman ayırın,
Ruhunuzun müziği budur.

Çocuklarınızla oynamaya zaman ayırın,
Zevklerin en büyüğüdür.

Terbiyeli olmaya zaman ayırın,
İnsan olabilmenin sembolü budur...

13 Mart 2012

Fıstıklı , vişneli mini kek ve Tropik meyveli panna cotta




Fıstıklı ve vişneli minik kek...;)

Malzemeler:

*3 yumurta
*3 yumurta sarısı
*1 su bardağı şeker
*3 yemek kaşığı tereyağı
*2 yemek kaşığı antep fıstığı
*2 paket bitter çikolata
*80 gr. un
*1 paket kabartma tozu
*2 yemek kaşığı vişne (dondurulmuş kullanabilirsiniz)

Hazırlanışı:Yumurta ve yumurta sarıları bir güzel çırpılır, harca şeker ilave edip çırpmaya devam edilir. Ayrı bir yerde tereyağı eritilir; eriyen tereyağında bitter çikolata da eritilir veee yumurtalı harç ile çikolatalı harç birbirine karıştırılır.
En son vişne, un ve kabartma tozu ekleyip iyice karıştırılır. Yağlanmış mini kek kalıplarının yarısına kadar harç konulur ve 200 derecede 10-12 dakika pişirilir.

Tropik meyveli panna cotta

Malzemeler:

*2 su bardağı krema
*3 adet yaprak jelatin
*1 su bardağı toz şeker
*1 adet çubuk vanilya
*2 yumurta beyazı
*1 adet mango
*1 adet ananas konservesi
*7-8 adet frambuaz

Süslemek için: toz fıstık ve tarçın

Hazırlanışı:Jelatinleri soğuk suda bekletelim. Kremayı bir taşım kaynatalım ve ocaktan alalım. Jelatinlerin suyunu sıkıp kremaya ilave edelim ve soğumaya bırakalım. Şeker ve yumurtayı ayrı bir kapta çırpalım. Bütün malzemeleri karıştırarak birbirine yedirelim. Tropikal meyveleri ufak ufak doğrayıp, mini silikon kalıpların altına, yarısına kadar koyalım veee karışımı kaplara doldurarak soğumaya bırakalım. Soğuyan kalıpları sıcak suya batırarak ters çevirelim.

İki lezzeti aynı servis tabağında gözlere şenlik bir sunumla servis yapıp, afiyetle yiyebilirsiniz...;)

Muhabbetle...

12 Mart 2012

Patates pizzası...;)




Gönlüm ah-u zarlarda, giden yarlarda dolaşır avare, boynu bükük, yüreği sökük...;)

Hayırla yolculuk edilen bir kulun ardından yas tutmak niye? otur bekle vesselam...

Şu günlerde yalnızlık türküsü söylerken femim, sizlerin sızısı gelir derin...

Girerim mutfağa denerim bir tarif, serin serin...

Malzemeler:*yarım su bardağı süt
*1 su su bardağı yoğurt
*1 su bardağı sıvı yağ
*2 adet yumurta
*yeterince tuz
*1 paket mahlepli kabartma tozu
*2 su bardağı kadar oktay ustamızın da dediği gibi ustasından un ölçüsü...(kıvam, boza kıvamı olucak)
*1 adet büyük patates
*ve çeşitli baharatlar( bendeniz nane, pul biber, kekik kullandım )

Hazırlanışı: patateslerimizi bir kaba dairesel dilimleyelim ve sıvı yağ, nane, kekik, tuz ile soslayalım akabinde tepsimize dizelim üzerine itinayla çırpılmış hamurumuzu dökelim ve 180 derecede 20-25 dakika pişirelim...

lezzette 9 puan almış tatlardandır vesselam...;)

Afiyet olsun...

muhabbetle...

21 Şubat 2012

Kremalı incir tatlısı...;)



Hancı mıyım yolcu mu? misafir miyim? ev sahibi mi??? Bilinmez...

Lakin bildiğim bir şey var ise şayet oda nicedir mutfağımın yetim ve öksüz kaldığıdır...

Girilsin mutfağa şenlensin fırın veee tabaklar...;))

Mutfağın gülen çehresi sirayet etsin ev sakinlerine...;)

Her zaman olduğu gibi pratik veee canım tatlı çekti, öyle bir tatlı olsun ki bu beni fazla uğraştırmasın,kış günlerinde sağlıklı enerji versin akabinde de ben lezzetten parmaklarımı yiyeyim diyorsanız şayet buyurunuz efendim...

Malzemeler:*yarım kg incir
*1 paket krema
*3 su bardağı süt
*1 su bardağı şeker
*1 kaşık tereyağı
*1 su bardağı ceviz içi
*2 tatlı kaşığı hindistan cevizi(arzuya göre cevizi, iç olarak şekerle hazırlayıp, hindistan cevizi ile de şenlendirebilirsiniz)

Süslemek için:* 250 gr. kaymak
*Toz yeşil fıstık...

Hazırlanışı:İncirlerin sapları kesilir ve her birinin içi açılarak yarım ceviz koyulur ve bir tepsiye dizilir...

Süt, şeker ve krema 1 taşım kaynatılır,tepsiye dizilen incirlerimizin üzerine kaynar kaynar dökülür ve çekmesi için bir kenara alınır...

Sütü çekilen incirlerimizin üzeri tereyağı ile yağlanır ve fırında üzeri kızartılır...

Soğuduktan sonra kaymak ve yeşil fıstıkla süslenir...

Benimki aceleye geldi süslemeden yedik bitti...;)

Afiyet olsun canlar...;)

Bendeniz yeni heyecanlar yaşamak için yollara düşerken, buraları siz blogger dostlarıma emanet ettim gitti...;)

Ev perisi bu cuma saat sabah 10:00 da MELEK de...;)

Muhabbetle kalınız...;)

26 Ocak 2012

Ağlayan (zırlayan ) kek...;)



Tarif hafif, tarif leziz, tarif naif...

Yiyen her bireyden tam not aldı... Yaşlısından gencine, çocuğundan yetişkinine... size o kadar söyliyeyim...;)

Hatta ben söylemiyeyim tarif söylesin...;)

malzemeler:

*3 adet yumurta
*1 su bardağı şeker
*3 yemek kaşığı süt
*1,5 su bardağı un
*1 küçük paket kakao
* 1 paket vanilya
*1 paket kabartma tozu

keki ıslatmak için; 1 su bardağı süt

üzeri için; 1 paket kaymak tadında krem şanti
*1 paket bitter çikolata sosu (arzu eden okurlarımıza ev usulü çikolata sos tarifi verilir)
*süslemek için; hindistan cevizi yahut ceviz içi...;)

Hazırlanışı:Oda ısısındaki yumurtalarımızı derince bir kaba alıyoruz ve 1 su bardağı şeker ve 3 yemek kaşığı süt ile birlikte köpürene kadar çırpıyoruz... Akabinde un, kakao, kabartma tozu ve vanilya ilavesiyle akışkan bir hamur elde diyoruz... Renkli silikon muffın kalıplarımızı yağlıyor ve likit hamurumuzdan her birine yarısına kadar gelecek şekilde döküyoruz önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişiriyoruz; pişen kekimizin fırından çıkınca ilk hararetinden sonra 1 su bardağı soğuk sütümüzle ıslatıyoruz.
Önce şantimizi hazırlayıp minik keklerimizin üzerini sıvıyoruz ardından çikolata sosumuzu hazırlayıp ılıttıktan sonra tekrar çırpıp şantili keklerimizin üzerine ilave ediyoruz veeeeee buzdolabında 1-2 saat dinlenmeye bırakıyoruz...

Soğuk servis önerimizdir...

Afiyet olsun...;)

Tarifimiz bugünde üstad Üstün Dökmen söylemleriyle nihayetlensin...

Kulağa küpe mahiyetinde...

●- Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanabilecek hiçbir koz verme.
●- İnsanlara doğru değer ver, hak etmeyenleri sil.
●- Kimseye yalvarma.
●- Asla dönüp arkana bakma.
●- Sır tutmasını bil.
●- Dostlarının yeri ayrı, sevgilinin yeri ayrı. Sevgilin için dostlarını, dostların için sevgilini satma.

●- Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut.
●- Bir ilişkiyi kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama.
●- Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et.
●- Seni dinleyip anlamaya niyetli olmayanlarla tartışma.
●- Emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme.
●- Eğer verdiğin o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme.

●- Kendini öven insanlardan kaç.
●- Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma.
●- Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma.
●- Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni dinliyorsa onların öğütleri gözardı etme.
●- Göz göre göre su birikintilerine taş atma, mutlaka üzerine sıçrar.
●- Gözyaşlarının değerini bil. Onları hak etmeyenler için harcama.

●- Senin zekana inanan insanları hayal kırıklığına uğratma.
●- Kendini sev.
●- Dışarıdaki güneşe bakıp gülümse ve önünde koskocaman bir gelecek olduğunu unutma.
●- Dostluğunla yetinmeyenler için hiçbir fedakarlık yapma.
●- İnsanları kaybediyorsun diye ağlayıp sızlama, ama kazandığın insanların değerini bil.
●- Kimseye taşıyabileceğinden fazla değer verip bununla övünmesine fırsat verme.
●- İstediğini almak için asla duygu sömürüsü yapma.
●- Sana duyulan sevgiyi ve güveni istismar etme.

muhabbetle...

14 Ocak 2012

Pratik kaymaklı ekmek kadayıfı...;)



Bugün kü postumuzun kahramanı hangi tat mı diyorsunuz?- Hani beynelminel bir tatlımız vardır nan(ekmek) tatlısı..;)

İşte efendim hiçkimsenin hayır diyemiyeceği bir tatlıyı sizler için pratik ve lezzetli bir şekilde nasıl sunarızı bulduk ve paylaştık...;)

Buyurunuz efendim...

Malzemeler:

*4 adet yumurta (oda sıcaklığı)
*1/2 su bardağı şeker
*1 çay bardağı sıvı yağ
*2 kaşık hindistan cevizi
*yarım su bardağı ceviz içi
*1 su bardağı galeta unu
*1 paket kabartma tozu
*1 paket vanilya

Şerbeti için:*2 su bardağı şeker
*2 su bardağı su
*bir kaç damla limon suyu
(önceden kaynatılır ve soğumaya bırakılır)

Sunum aşamasında:* 1 paket kaymak tadında krem şanti
*1 su bardağı soğuk süt
(önceden hazırlayıp buzdolabına kaldıralım)

Hazırlanışı: Ilık yumurtalarımız şeker ile bir güzel köpürtülür akabinde sıvı yağ, galeta unu, ceviz içi, hindistan cevizi, kabartma tozu ve vanilya eşliğinde tekrar çırpılır ve yağlanmış tepsimize dökülür... önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında üzeri kızarana denk pişirilir...
Pişen tatlımız soğuyan şerbetimizle buluşturulur ve bu tat nasılmış soruşturulur...;)))
Hele birde kaymak tadında krem şantmizde; lezzete lezzet katmak için baş köşeye oturursa değmeyin keyfinize...;))

Valla biz buradayız... Buluşturun, kovuşturun, soruşturun...
Yorumlarınızı bekliyorum CAN'lar!!!

Bu pratik ve nefis tatlımızı bu hafta sonu sevdiklerinizle paylaşmanızı muhabbetle tavsiye ediyorum ...;)

Pişman olmayacaksınız...;)

Yaşam denilen şu fani çarkta dönerken, yaratılmış güzelliklerle başımızın dönmemesi mevzu bahis olamaz zannımca...

Çark döner her daim lakin dönen çarklarda ki dişliler misali hayata tutunmak, tutunurken de hiçkimseyi düşürmemek adına dimdik ve karakterli aynı zamanda idrak ederek yaşamak ne ERDEMdir diyorum ve sözü yine yeni yeniden söz ustalarımızdan Nazım HİKMET'e bırakıyorum...;)

Yaşamak ne güzel şey...
Anlayarak bir usta kitap gibi, bir sevda şarkısı gibi duyup,
bir çocuk gibi şaşarak yaşamak...

02 Ocak 2012

Coco star kurabiye...;)




Hindu cevizi...
Efendim pek bir severiz zat-ı şahanelerini...
Alır bizi, götürür tropikal iklimlere...
Dimağı baştan çıkaran rayihasıyla serotonin hormonumuzu ikiye katlar vesselam...;)

Çay saatlerimizin vazgeçilmezi kurabiyelerimize bir yenisini daha ekliyeyim dedim zira değişim şart...;)

Malzemeler;

*7 kaşık pirinç unu
*7 kaşık mısır nişastası
*6 kaşık un
*2 adet yumurta(akları iç malzemesine)
*2 çay bardağı pudra şekeri
*1 paket margarin yahut tereyağı
*1 küçük paket kakao
* 1 paket kabartma tozu
*1 paket Vanilya yoksa herhangi bir esans( mesela ben 3-5 damla badem esansı kullandım değişik oldu)

Hazırlanışı; Tüm hamur malzemeleri karıştırılır ve kulak memesi yumuşaklığında ele yapışmaz bir hamur elde edilir.

İçi için;*1 su bardağı şeker
*1 su bardağı su
*2 su bardağı hindistan cevizi

Hazırlanışı; orta boy tencere de iç malzememiz olan hindu cevizi, suyunu çekene kadar pişirilir.Ilıyınca yumurta aklarıyla hemhal edilir.

Veeeee muhteşem ikilinin vuslatı; Cevizden biraz büyük parçalar kopardığımız hamur parçacıkları açılır ve iç malzememiz itinayla koyulur akabinde yuvarlama usulüyle top şekline getirilir ve önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında yaklaşık 20-25 dakika üzeri hafif çatlayana denk pişirilir...

Sunum aşaması; Ilıyan kurabiyelerimiz servis tabağına alınır... Ayrıca 1 paket bitter çikolata, 1 küçük kutu krema da eritilir ve güzel bir sos elde edilir... Kurabiyelerimiz sırasıyla önce sosa sonra hindu cevizine bulanır ve mideye gidecek yollar da raks eden dansçı edasıyla salındırılır...;)))

Afiyet , bal , şeker...
Sevgi nizaya beş çeker...;)

Dipnot; Farkındayım içini göstermemişim sizlere... tekrar yaptığımda kesip ortadan öyle resim çekeceğim, affedin...;)

Bugün hayata dair öğretiler de Can Dündar var...

Olgunluk üzerine...

Buyurunuz efendim...

‎20 li yaşlara kadar iyilikle kötülüğün ülkesi, kalınsınır çizgileriyle ayrılıyor birbirinden. Sıkı dostları ve düşmanları oluyor insanın. Onları ölesiye seviyor ya da ölesiye nefret ediyor onlardan. 30 larında yalanı hakikatten ayırt etmeye başlıyor.İyi sandıklarının hıyanetiyle tanışıyor, sırtında dostişi hançer darbeleriyle; ve en kötü zannettiği şefkatle imdadına yetişiveriyor. Zaman kanatlanıp da 40 ına yaklaştığında insan, iyiyi kötüden ayıran hudut çizgilerini birbirine karıştırıyor. İyilere nakşolmuş kötüyü ve kötülerin içindeki iyiliği de keşfediyor ademoğlu. Anlıyor ki, iyi insan/kötü insan yok; insanın içinde iyilik ve kötülük var, kötüyle iyi panzehiri değil birbirinin; kankardeşi. İyilerle kötüler çekiştirmiyor ipi. İyilik ve kötülükten örülmüş ibrişimin kendisi. Bunu anlayınca şaşmıyorsun nefretin birden şehvete dönüşmesine; acı girdaplarının içinde hazzın raksetmesine. Tevazuyla gurur, haysiyetsizlikle onur el ele yürüyor. İnsan, şuur altındaki isyankarla sahtekarı, günahkarla tövbekarı birarada farkediyor. Benim, hükmeden ve boyun eğen, zulmeden ve acı çeken. Bunca şiddet kadar onca merhamet de benim eserim. Minneti nefrete, korkuyu cesarete, zaferi hezimet ebulayan benim. Kundak bezime tıpatıp benziyor kefenim, hayatım muhteşem ve sefil, mağrur ve rezil, hayasız ve asil. Ben, hem örs hem çekicim. İşte bu keşif kolaylaştırıyor yaşamı... Anlıyorsun ki toplumlar gibi insanlar dakanlı içsavaşlarına borçlu ilerlemesini...
O zaman , iyileri kötülerden ayırmak gibi nafile bir uğraşı bırakıp -başta kendin olmak üzere- insanların içindeki iyiliğin peşine düşüyorsun; kıymet bilmeyi ve-yine başta kendin olmak üzere- herkesi hoş görmeyi öğreniyorsun. Tükendikçe pahalanıyor zaman; günler azaldıkça uzuyor. Saçların gibi, seyreldikçe değerleniyor dostların. Günahları ve zaaflarıyla da övünüyor insanlar; sevapları ve zaferleri kadar. Önemli değil kaç kez yenildiğin; önemli olan, kaç yenilgiden sonra yeniden doğrulabildiğin. Bu paramparça ruhlardan, çelişkili duygulardan, çatışmanın açtığı yaralardan mucizevi bir ahenk çıkıyor ortaya ki olgunluk diyorlar adına...

muhabbetle...