31 Ocak 2008

İyi ki doğduk mu acaba?

Bu soruyu sıkca sual ederim kendime...
İyi ki doğmak ,iyi ki var olmak! kulağa hoş, kalbe ferahlık veren söylemler...
Bu söylemleri haketmiş olmak ne büyük onur ve sürurdur öyle değil mi sevgili dostlar?
Dillere pelesenk olmuştur ve bu yüzden söylenmektedir çokcası...
Derun ve tadına vararak fikredilirse şayet içeriği ve taşınması pek bir külfetli sözledir aslında...
Sevilmek sevmekten müteşekkildir aslında; kişi severse sevilir...
Mevcut olan herşey aksetirir senin enerjini, yine senin coşkun denizine...
O leb-i deryadan yolculuğa çıkmış deniz olur okyanus, bahr-ı muhit;
Barındırır tüm mahlukatı karşılıksızca...
Koşulsuz sevmek!
Öncesi Yaradan'dan ötürü...
Hayata ve içindeki hayat sahiplerine; dimağdan kalbe süzülen pozitif hüzmelerle, gönle ayinedarlık eden gözlerle bakabilmek...
Sevgili Can Dündar'ın da dediği gibi;
Tüketmek için bunca acele ettiğimiz takvim yapraklarına, onca hızla çevirdiğimiz akreple yelkovanlara, içine daldığınız o insafsız rutin çarkına şöyle bir uzaktan baktığınızda ne hissediyorsunuz? "Ne kadarı benim hayatım" diye soruyor musunuz? Ne kadarını başkalarının? Sevgiyi koydum kum saatinin dolu dizgin akıp giden kumlarının her bir zerresine...Çünkü bir tek sevgi var elimizde; bunca yıldan damıtılıp gelen...Yine bir tek o kalacak,yaşanacak yıllarından geriye...Bir tek sevgi olacak bunca telaştan artakalan ötesi yalan...
Oğluşum, sevgi kelebeğim, yakışıklım;
Minik ve maharetli elleriyle anneciğine bu güzel resimleri hazırlamış paylaşmak istedim...

Yazımın nihayetinde; doğum günü çocuğu yani bendeniz'in Yılların yorduğu ve de yoğurduğu gönlünden terennümler;
*Gönül taylarına kısrak oldun mu hiç?
*Gönül çaydanlığında insan demledin mi hiç?
*Her doğan günün aynı zamanda batan gün olduğunu idrak edebildin mi hiç?
*Arazlı günleri, tamir ettiklerinle değiştirdin mi hiç?
*Sevda çölünde susamışa bir katre verip ve sonrasında o katrenin göl olduğunu izleme şerefine nail oldun mu hiç?
Muhabbetle...

28 Ocak 2008

Hafta sonu lezzetleri...(Şekerpare, pembe salata veee sodalı börek;)

Sevgili dostlar;
Şekerpare tarifim eski postlarımdan aynıyla kopye edilmiştir çünki daha önce de belirttiğim gibi garantidir;)))

MALZEMELER;*2 adet yumurta.
*1 su bardağı pudra şekeri.
*yarım paket margarin.
*yarım su bardağı irmik.
*2 su bardağı un.
*vanilya, kabatma tozu.

ŞERBETİ İÇİN; *3 su bardağı su.
*3 su bardağı şeker.
*yarım limon suyu.

HAZIRLANIŞI; yumurta, pudra şekeri, margarin bir güzel yoğrulur. Diğer malzemeler naif bir şekilde karışıma ilave edilir. Sonrasında şekil verilen ve üzerine yumurta sarısı sürülen parelerimiz tepsiye dizilir (findukları unutmayalım!) ve fırına gönderilir! fırından çıkan canım şekerpareler şerbetle buluşturulur!(şerbet malumunuz; şeker ve su kaynatılır, indirmeye yakın limon suyu ilave edilir ve tabiki de soğutulur.)
Pembe salata malzemeler;
.kırmızı lahana
.3 çorba kaşığı yoğurt
.2 çorba kaşığı mayonez
.2 diş sarımsak
.tuz
.1 kahve kaşığı zeytin yağı
Hazırlanışı;
kırmızı lahanayı rendeleyin(ben rondodan çektim; çekim sırasında sarımsağıda ilave ettim pek bir pratik oldu)sonrasında mayonez ve yoğurduda lahanayla hemhal ettim ve servis tabağına gelin misali gönderdim ki kokusu çıkmasın;)
Servis tabağında salınan pembe güzeli zeytinyağı ile kutsadıktan sonra sofraya (meraklı gözlere şenlik) getirdim;)
Sodalı böreğimiz;
Yalancı su böreği diyede adlandırılan zatı şahanelerinin bendeniz "yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar" deyip bu ismini kullanmayı uygun gördüm zira fikrimin ve de zikrimin ince gülü nezdinde tüm güller kırılmasın;)
Malzemeler:
6 adet yufka(ev yufkası da olabilir),
yarım kilo tuzsuz lor yada yağsız peynir,haşlanmış ve ezilmiş patates,küçük soğancık...
1 demet maydanoz,1 su bardağı süt, 1 su bardağı sıvıyağ,
2 adet yumurta
1 küçük şişe soda (maden suyu - 20 cl),
tuz, karabiber, kırmızı pul biber, susam, çörek otu,

Yapılışı:
İç malzemelerini(maydonoz, patates, peynir ve soğancık) karıştırın. İçine tuz, karabiber ve kırmızı pul biber ilave edin. Tepsinin tabanını sıvı yağ ile yağlayın. Süt, yumurta ve sıvı yağı bir kabın içinde güzelce çırpın. İlk yufkayı tepsinin tabanına kırışık bir şekilde tepsinin tabanını eşit kapatacak şekilde yerleştirin.
Sütlü harç ile bu yufkayı azar azar kaşıkla ıslayın. İkinci yufkayıda tepsiye yerleştirin. Onunda üzerini sütlü harç ile ıslayın. harcın yarısını tepsinin heryerine eşit olacak şekilde yayın. Daha sonra iki adet yufkayı aralarına sütlü harçtan ıslatarak döşeyin. Kalan harcı yufkanın üzerine yayın. Beşinci yufkayıda buruşuk bir şekilde tepsiye yerleştirin.ve üzerini kaşıkla ıslayın. En son yufkayı tepsinin ebatlarına göre kıyılarını kenarlarından tepsinin altına doğru yerleştirin. Sütlü harç ile ıslayın. En üst yufkayı düzgünce tepsiye yerleştirin.
Tepsideki döşenmiş yufkaları istediğiniz boyutlarda güzelce kesin. Kalan sütlü harç varsa böreğin üzerine dökün. Bir şişe sodayı kestiğiniz yerlerden eşit olarak tepsiye dökün. Buz dolabında en az 6-8 saat bekletin. Dolaptan alınca üzerine arzu edilirse yumurta sarısını sürüp, çörek otu ve susam ilave edip 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin.
Afiyet olsun...

Muhabbetle...

20 Ocak 2008

AŞURE;)


Aşure ziyafetini başlatmış bulunmaktayım buyurunuz efendiiiim...
Haydi hanımlar;
Üşenmeyelim,ertelemeyelim, geciktirmeyelim zira komşular aşure bekler;)))

Malzemeler;

*1/2 kilo buğday
*1 su bardağı nohut
*1 su bardağı fasulye
*1 su bardağı pirinç
*25o gr kayısı
*250 gr incir
*100 gr siyah kuş üzümü
*1 kilo 250 gr tozşeker
*Bir rulo kabuk tarçın
*Karanfil (4-5 adet)
*1 bardak süt (beyaz bir görüntü için son dakika golü olarak;)
*2 tatlı kaşığı nişasta

Üzeri için

*100 gr siyah kuş üzümü
*250 gr kayısı(ufak doğranmış)
*2 portakal kabuğu rendesi(içine de ilave edebilirsiniz, ben ettim çok güzel oldu tavsiye olunur;)
*250 gr ceviz
*150 gr fındık
*250 gr sarı üzüm

Akşamdan buğdayla pirinç; üzeri üç parmak geçecek kadar su konulup, bir taşım kaynatılıp altı kapatılır.
Nohut ve fasulye ayrı yerlerde ıslatılıp bir gece öncesinden bekletilir.
Ertesi gün nohut fasulye pişirilir, nohutun kabukları çıkarılacak buğdayın üzeri epey geçecek kadar su ilave edilip ağır ateşe konulur,
(incir ve kayısı ufak doğranır yanlarına arkadaşları üzümde alınır ve ayrı kaselerde suda yumuşamaları için bekletilir) kaynamaya başlayan buğdayın içine fasulye ve nohut eklenir içerisine bir tutam tuz, kabuk tarçın ve karanfilcikler ilave edilir. İyice kaynayan buğday nohut ve fasulyenin içine suları süzülmüş kayısı ve üzüm ilave edilir;
hepsi kaynatılır, bu arada ara ara karıştıralım ki dibi tutmasın öyle değil mi?
hepsinin piştiğini iyice anlayınca toz şekeri ilave edelim.5 dakika kadar şekerlede kaynatalım;
2 tatlı kaşığı nişasta l bardak süt ile karıştırılır aşurenin içine aktarılır. Bir taşım kaynatıp incirlerde ilave edildikten sonra altı kapatılır(incirler aşuremizi karartmasın diye en son ilave ediyoruz, püf noktası babından;). Sıcakken kaselere boşaltılır ve üstleri dilediğiniz atraksiyonlarla süslenir;)
Veee muhabbet gönüllüsü dostlarla paylaşılmak üzere yollara düşülür;)
Muharrem ayınız kutlu olsun;)

Afiyet olsun...

Not;Aşure ayı hakkında bilgi edinmek isterseniz şayet daha önceki aşure hazırladığım postumda yayınlamıştım arşivden(alttan ilk şubat;) bakabilirsiniz;)
Muhabbetle...

13 Ocak 2008

Amerika'dan babası gelmiş evde bir bayram havası...

Ayhan bey gelmiş hoşgelmişşşşş;)
Ne getirmiş?-İnci,boncuk;)

Evin babası gelir gelir de sevdiği yemekler yapılmaz mı hiç!
Yapılır elbet...

İşte menüden en sevilenlerden klasik bir o kadar da vazgeçilmez bazı alıntılar;
Sünger tatlısı, gözleme...
Arkadaşlar!
Sünger tatlımın tarifi arşivde olduğu için yayınlamıyorum ama gözlemenin tarifini verebilirim;
Malzemeler;
*un
*ılık su
*tuz
Hazırlanışı;
Kulak memesi yumuşaklığına istenen ölçüde hamur elde edilir ve 15-20 dakika dinlenmeye bırakılır, sonrasında hamurdan küçük parçalar koparılır küçük bir oklava yardımıyla tabak büyüklüğünde açılır içine istenilen malzeme koyulur(ben peynir ve maydanozu tercih ettim) ve pişirilir...
Sıcak yenmesi tavsiye olunur...
Afiyet olsun!
Arkası yarın;)))
Muhabbetle...