16 Nisan 2006

ÇOCUKLARIMIZ...


Sevgili Dostlar; son birkaç gündür oğlum ve birkaç veli yüzünden sıkıntılı günler yaşamaktayım...
Birkaç velimizin ceviz kabuğunu (kızımı ittirmiş, çorapları kirlenmiş ve kulaktan dolama çocukların ağzından kuru bilgilerle ) doldurmayacak meselelerden oğlumu bana şikayet etmeleri beni ziyadesiyle üzmüş durumda...
Yine bir veli beni yolda çevirip; oğlun kızıma bu senin gerçek annen değil! bunlar senin gerçek ailen değil gibi sözler sarfettiğini, bacaklarını tekmelediğini söyledi bunun üzerine ben kendisinin çocuğuna bu olayı okulda gayet nazik ve sevecen bir şekilde sorduğum da çocuk bana; hayır teyzeciğim yok öyle birşey diyor! siz olsanız benim durumum da nasıl davranırdınız arkadaşlar?
Niye üzmüş durum da çünkü; benim oğlum bu tür ufak tefek meseleler gibi değil sık sık dayak yiyen bir çocuk; buna sebep biz ebeveynlerinin sana vurana sen de vur diye eğitmeyip sana vurana karşılık verme fakat kendini koru diye eğitmemiz midir bilinmez!
Okulların kapanmasına iki ay kalmasına rağmen bir gün gidipte dayak yediği çocukların velilerine(iyi kötü her ailenin evlatlarına terbiye verdiğini düşüdüğümden) şikayette bulunmamışımdır; ben şahsen çocuların sorunlarını birbirlerine zarar vermedikleri sürece kendi araların da çözmesinden yanayım, çocuktur kavga eder iki dakika sonra barışır öğle değil mi arkadaşlar? yanlış mı düşünüyorum yoksa?
Bu konuyu sizlerle paylaşıp paylaşmama konusun da sizleri sıkmamak adına tereddütte kaldım ve sonun da paylaşmaya karar verdim!
Oğlum hareketli ve rencide edildiğin de sinirli bir çocuk bunu inkar etmiyorum!(en fazla oturu sinirinden ağlar) fakat asla zarar veren bir çocuk değil! sınıfımız da haylaz denebilecek iki çocuğumuz var; bu çocukların popüler olduğu sanılmasından mıdır mıdır? bilinmez etkileri altında kalıyor ve zaman zaman o iki çocuğumuza ayak uydudabiliyor; geçenler de diğer sınıfın kapısını tekmeleyen ve sonra kaçan bu iki arkadaşıyla dolaşan oğlum okkanın altına gitmiş pisi pisine; tekmeleyen çocuklar kaçıyor bizim oğlan yakalanıyor karşı sınıfın öğretmeni tarafından ve kafasına vurulup müdür yardımcısına götürülüyor; çocuk ben yapmadım dese de nafile yakalanan kendisi(bunu da diğer arkadaşlarından öğreniyorum) bir çocuğumuzu velimiz okuldan almış durum da ( çözüm müdür bilinmez!)
Biz ebeveynleri olarak elimizden gelen eğitimi vermeye çalışdığımızı düşünüyorduk;inanın yerlere çöp atmayacak kadar itinalı yetiştirdik biz onu...
Şikayetlerden önce yani perşembe günü; oğlum ve sevdiği bir arkadaşı faaliyet makaslarıyla kılıç oyunu oynarken benim oğlum yanlışlıkla diğer çocuğun parmağını kesiyor ve parmağı kesilen çocuğun annesine gidiyorum özür dilemek için; çok üzüldüğümüzü, olmasını istemediğimiz bir durum olduğunu söylüyorum( hatta oğlum anne katil olucam diye öyle korktum ki diyor!) ve kadın gayet olgunlukla olur bunlar çocuklar arasın da diyor; çocuklarımız karşılıklı uyarıp( kesici aletler konusun da ) medenice ayrılıyoruz...
Hal böyleyken; kazara da olsa parmağı kesilen çocuğun annesi şikayete gelmediği halde nasıl oluyor da ufak tefek meseleler yüzünden bana geliniyor anlamış değilim!
Halbu ki bana gelmeden önce ilgili birer ebeveyn olarak kızlarına oğlumun özür dileyip dilemediğini sorsalar dı gerek bile kalmıyacaktı bu tür gereksiz konuşmalara...
Çünki oğlum özürünü dilemiş şekerini dağıtmış ve üzerine düşen ne ise yapmış...
En çok da içerlediğim nokta; ufak tefek meselelerde olsa oğluma özür dilemenin kendisini yücelteceğini asla küçük düşürmeyeceğini öğütlemiş bir anne olarak dayak atan çocukların velilerin den ve kendilerinden bir kerecik bile özür dileme olayını göremedik!
Ben bu kadar hassas davranırken çocuklar ve veliler konusun da; diğer bazı veliler niye bu kadar duyarsız ve karalama peşin de anlamıyorum!
Fazla dallandırıp budaklandırmak istemediğimden konuyu bura da kesiyor ve önerilerinizi bekliyorum...
Sevgiyle ve de muhabbetle...

17 yorum:

Kelvin dedi ki...

Kia Ora (Hello) from a blogger down under in New Zealand. I was surfing the blog world when your blog popped up, so I thought I would say hello, even though I cannot undderstand your language. You have a really great blog with great photos.

ev perisi;) dedi ki...

hello kelvin,

I am glad to visit my web site. I'll also visit your blog too. Thank you...

best regards...

cay saati dedi ki...

merhaba evperisi,yazini icim burkularak okudum,bazen gercekten ebevynler cocuksu hareket edebiliyor,empati yapmaktan yoksun,sorup sorusturmadan sabirsizca fevri davranabiliyorlar,cevremdede örneklerini gördüm,böyle kisileri degistirmek cok zor oldugu icin sabretmek gerekir sanirim ,en zoru ise insanlarin insanlarla imtihan olmasi...
oglunu öpüyorum ve umarim bu tür üzücü durumlar hemen biter,
sevgiyle kalin
Hülya

Serra dedi ki...

yapmak degil yikmak kolaydir Sukran. Olayi cozmek degil, daha da dolandirmak ne yazik ki kolay olan. Umarim Aydin Baturalp ve diger cocuklar ne oldugunun farkina varmadan, veliler arasinda bir ortak anlasma ve birbirini kirmadan birbirine anlayabilme anlayisi gelisir.

one ben bir sey dedi ki...

Şükrancım iyi bir hafta diliyorum ve tamamiyle sana katılıyorum ,bence çocukların kendi aralarında olan minik sürtüşmeler ebeveynler tarafından kaale alınmamalı duymamazlığa getirilmeli diye düşünüyorum.Çocuk problemlerinden hiç yere çıkan kavgaların boyutlarını ara ara basında okuyoruz kendini bilen şikayette bulunmazdı zaten çocuktur unutur felsefesi güdülmeli bence.Hadi çok sinirli bir veli olsan vayyy sen ha benim çocuğuma ha desen girişsen sonra ayıkla pirincin taşını doğrumu?Sevgilerimle.Aydın batuyu da öpüyorum .

Adsız dedi ki...

şükrancım merhaba,anladığım kadarıyla oğlun okula bu sene başladı.sanırım 7 yaşında dimi?benim kızım 4.sınıfta oğlum anasınıfında.bu konularda emin ol fazlaca tecrübelendim.öncelikle lütfen oğlunu okulda hiç kimseye ezdirme.kimsenin ona vurmaya hakkı yok,öğretmen dahil.sen hakkını aramayınca insanlar bu şekilde davranma hakkı buluyorlar kendilerinde.en güzeli çocuklarlada hiçbir konuda muhatap olma.şikayete gelene olabilir çocuktur de takma kafana geç.ama oğlun herzaman yanında olduğunu bilsin,kimse ona haksızlık yapmasın bunu mutlaka garantile canım.sonra çocuklarda üzülüyor sen beni niye korumuyorsun diyorlar.ben kesinlikle dayağa karşıyım,o konuda hemen tepki veririm hele bunu yapan öğretmense benden kaçaçak yer arasın,yapamaz hakkı yok.çocuklar ilk sene okulda biraz hareketli oluyorlar buda gayet normal,ders içinde öğretmenini üzecek bişey yapıyormu,en önemlisi bu işte.öğretmeni şikayetçi değilse arkadaşlar arası herşey çözülür yeterki anneler karışmasın.sen kendini hiçç üzme seninkilere benzer neler yaşadım ben 5 yıldır aynı okuldayım kızımla.önceleri bende şaşırıyordum insanlara şimdi hiç takmıyorum.sevgiler iyi bir hafta geçirmen dileğiyle

Hale OGSUZ dedi ki...

Şükrancım merhabalar, öncelikle son dönem yaşadığın bu problemleri ben de üzüntüyle okudum. Gerçekten çok yazık, bu tip şeyleri okudukça, geriliyorum. Çünkü öncelikle, zaten süregelen ve mütemadiyen çocuk oyuncağı gibi değiştirilen eğitim sistemini hiç beğenmiyorum. Dolayısıyla önce değinmek istediğim konu, çocuğuna -okuldan soğuma riskine rağmen- fiske vurma gafletinde bulunan cahil zihniyet. Çocukları -özellikle bu çağlardaki- dayaktan ziyade (çok ilkel bence) sevecenlikle terbiye etmenin gerçeğini bir türlü kavrayamadıkları için kınıyorum. Ve bu konuda sevgili Didem' e katılıyorum. Çocuğuna dayak atılmasını -her ne sebeple olursa olsun- engellemelisin. Gidip müdürle konuşmalı ve aynı hatayı tekrarlamamalarını istemelisin. Düşünsene çocuk sırf bu yüzden okuldan soğuyabilir, hatta daha hırçın olabilir. Tamam gerçekten bir hata yaptıysa ve eğer ki gerekiyorsa cezalandırılabilir belki ama dayak asla..

Diğer konuya gelince. Malesef her ebeveyn sizin kadar duyarlı ve aklı başında olamıyor. En ufak şeyi dağ yapıp, abartıp, tartışma yaratmak öncelikle hoşlarına gidiyor herhalde. Bizler de çocukken kavga eder, ama sonra tokalaşır barışır, oyuna devam ederdik, aileler karışmazdı. Çocukların kendi aralarında sorunları çözmesi gerektiği olgunluğunu malesef herkes başaramıyor. Bu konuda en önemli konu, gereksiz tartışmalara girmemek ve sabretmek olur diye düşünüyorum.

Bu tip tatsız olaylar yaşamaman ve sıkıntılarının en kısa zamanda sona ermesi dileğiyle, seni ve sevgili oğluşunu öpüyorum..

Sevgiler..
HALE

zeyno dedi ki...

Sevgili ev perisi benzer olaylardan muzdarip bir anneyim şu an. Ben bu velileri anlıyamıyorum.Çocuklar elbette yaşlarının gereği neyse öyle olucaklar.Elbette aralarında anlaşmazlıklar da çıkacak(sanki büyüklerin dünyası farklıymış gibi yazdım) ama çocuk problemleri çocukça şeylerden çıktığı gibi çocuk aklıyla da sona eriyor her zaman.Abartılı bir şekilde bilerek ve isteyerek yapılan kavgacı tutumlar uyarılabilir ama ufak tefek şeylerde velinin müdahale etmesini gereksiz ve çocukça buluyorum.Sonuçta herkesin çocuğu kıymetli ne yani onlarınki kıymetli de senin yada bi başkasının ki kıymetli değil mi.Bence de çocuğunun arkasında ol benim oğlumda bazen yaramazlık dozunu artırıyor ama birlik olan kurnaz arkadaşlar ortadan kaybolup sütten çıkmış ak kaşık olunca benim dürüst oğlum kendisi suçlu olsun olmasın tüm gerçeği açıklıyor ama olan yine onlara olmuyor. Sıkma canını onlar çocuk, veliler daha çocuk ne yazık ki. Oğluna güven ve yanında ol diğerleri istediğini söylesin...

Aslı Altan Altundal dedi ki...

Merhaba Şükran ,
Uzun zamandır görüşemedik,üzüldüm gerçekten. Aydın hareketli, dışadönük bir çocuk, öyle olması da olumlu bir özellik bana göre ama , bilerek karşısındakine zarar verecek yapıda değil , yüzünden belli çocuğun.Aydın yapmadım diyorsa yapmamıştır.Yalnız doğru arkadaş her yaşta çok önemli , sanırım bu konuyada yerdeğişikliği, telkin , gözlem vb. ile çözümler bulunabilir. Görüşmek umuduyla en kısa zamanda, sevgilerimle...

NuR dedi ki...

Sevgili Şükran,
Sana ve herkese katılıyorum. Çocukların, aralarındaki sürtüşmeler, uzaktan takibedilmeli, gerekmedikçe müdahale edilmemeli, edildiğinde de taraf olunmamalı. Merak etme bu tür olaylar, bu yaşlarda çokça yaşanır, kendini üzme. Hem öğretmenlerimize, hem velilere çok iş düşüyor, ama eğitim sistemindeki yanlışlar yüzünden, öğretmenler çocukların kişilik gelişimine pek bir katkıda bulunamıyorlar, maalesef. Ben Cem'de bu tür olaylar yaşamadım, teknoloji ve tamirat merakı onu bu tür şeylerden uzak tuttu. Sabırlı, sakin olmanı oğluşunla konuşmanı öneririm. Kendini üzme, canım, çok fazla üstünde de durma,
Sevgiyle kal.

ev perisi;) dedi ki...

Sevgili Dostlarım,
Duyarlılığınız beni ziyadesiyle duygulandırdı bir o kadar da mesut etti inanın...
Herbirinize desteğiniz ve önerileriniz için çok çok teşekkür ediyorum...
Bu konularda da yalnız olmadığımı bilmek bana güç ve cesaret verdi...
Beni yüreklendirdiğiniz için minnettarım!
Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum!

NAZLICA dedi ki...

Şükrancığım uğraştığın sorunları üzülerek okudum. Sakin olmanı diliyorum, hepsi geçer.Evlat başka bişi, objektif olamıyor insan.Herkes yaşıyor bunları, büyüdükçe dertler de büyüyor. Tekrar geçmiş olsun canım.

nagice dedi ki...

canım üzülerek okudum.
biz anneler anlayışlı olmalıyız ama bazı anneler nedense böyle davrana biliyor..

akçahan dedi ki...

Şükrancığım ben biraz geç okuyabildim sanırım, kusura bakma lütfen. Günümüzde velilerin azımsanmayacak bir kısmı, bir kaşık suda fırtına çıkarmak için yarışıyor adeta. Sanki sanal bebek evlatlarımız. Elbette, kavgayı, barışı, af dilemeyi, affetmeyi de öğrenmesi gerekiyor çocukların. Farklılılkları, olumsuzlukları tanımayınca çocuk, kumdan kale gibi yıkılacak çocuk karşılaştığında. Bu tarz hareket eden veliler, çocuğuna önem atfettiği zannında; oysa sadece zarar veriyor. Hiçbir zorluğu, engeli tanımamış, benlik duygusu dışında hamiyyet duyguları, gelişmemiş insan yetiştiriliyor. Halbuki;
Aciz insan şikayet eder,
Asil insan idare eder.

Sevgilerimle.

ev perisi;) dedi ki...

Sevgili Nazlı ve Sevil;
sizleri üzdüğüm için özür diliyorum!destekleriniz için de ayrıca teşekkür ediyorum sağolun arkadaşlar...
Semanurcuğum;
Hakikaten sayen de yeni birşey daha öğrenmiş oldum canım sağol...
Aklımın bir köşesine silinmemek üzere not ettim bu sözü; asil insanlar idare eder, aciz insanlar şikayet eder!

sefika dedi ki...

sevgili evperisi, merhabalar öncelikle. Yazını benzer olayları sıklıkla yaşamış bir anne olarak okudum.Benim oğlum da 5. sınıfa gidiyor. Öylesine çok benzer problemler yaşadık ve yaşıyoruz ki. Yanlız değilsin inan. Benim de oğlum sürekli dayak yerdi. Ola ki bir gün o vursa hemen veli şikayeti gelir, o çocuğun annesi mağdur insan modlarında söylenir de söylenirdi. halbuki bunlar çocuk. Bir küser bir barışırlar. Bir gün vuran diğer gün dayak yer. Ayrıca ben de eğitimciyim ve okullarda şiddete çok karşıyım. hele öğretmenlerin dayağa niçin başvurdularını anlamak mümkün değil. Sanırım bazıları gerçekten aciz oluyorlar. Öğretmenlik gerçekten zor ve sabır gerektiren bir meslek. Çocuklar da bazen o sabrı taşırabiliyorlar ama dayak asla çözüm değil. Bir anne ve bir öğretmen olarak asla çocuğunuzun bir öğretmenden bir tek fiske bile olsa yemesine izin vermeyin ve durumu okul idaresine bildirin derim. Eğitim dayakla değil sevgi ve ilgi ile olabilir. bununla birlikte çocuğunuz da onun her zaman yanında olduğunuzu bilmesi önemli. sabredeceğiz başka şansımız yok. sevgiler

ZeYNeP dedi ki...

Sevgili Şükran,
yazdıklarını okurken onumuzde yasanacakları mı okuyorum edim?
Bizde oğlumuza hep özür dilemenin erdemliğini, kimselere vurmaması gerektiğini, kotu sozlere karsılık vermemesi gerektiğini anlatıyoruz, ve ikilemde kalıyor, şu anda 4 yasa girmek üzere, kresteki cocukları anlatıyor aksamları bazen, ona yapma dediklerimizi yapıyorlarmıs , ne diyecegimizi bilemiyoruz cogu zaman, " onlar henuz doğrusunu ogrenmemiş" deyip bırakıyoruz, oğlumda oğrendi, "anne bak henuz ogrenmemiş " diyor yanlısları gordugunde,
ama ne kadar doğruyuz bu konuda bilemiyorum, umarım ezilmezler ilerde !cok zor, hem duzeyli yetiştireceksin, hem küçücük yasta olgun olacaklar alttan alacaklar yazık yaaa, velilere ise diyecek soz yok! zamanında anneler egitilseymiş keske, annede bitiyor cogu zaman iş....

neyse uzun oldu, umarım guzel oğlusun atlatır bu sıkıntıları,

sevgilerimle,
figen